Dijital dönüşümün hızla ilerlediği çağımızda bilgiye erişim, artık yalnızca bireylerin değil, devletlerin de en temel güç unsurlarından biri haline geldi. Kamu yönetiminde veriye dayalı karar alma süreçlerinin güçlenmesi, ekonomik verimliliğin artması ve vatandaşların katılımcı bir yönetim anlayışına dahil olması; büyük ölçüde verinin erişilebilirliğine bağlı. İşte tam bu noktada, “açık veri portalları” kavramı öne çıkıyor. Açık veri, devlet kurumlarının veya özel kuruluşların topladığı verilerin anonimleştirilmiş, makine tarafından okunabilir ve herkesin yeniden kullanabileceği biçimde paylaşılması anlamına geliyor. Türkiye’de son yıllarda bu alanda atılan adımlar, sadece kamu yönetiminin şeffaflığını artırmakla kalmıyor; aynı zamanda ekonomiden akademiye, girişimcilikten yerel yönetime kadar birçok alanda yenilikçi bir dönüşümün de zeminini oluşturuyor.
Veriyle Gelen Güç: Açık Veri Neden Önemli?
Açık veri, bilgiye erişimi demokratikleştiren bir araç olarak değerlendiriliyor. Kamu kurumları tarafından üretilen verilerin, vatandaşların ve özel sektörün kullanımına sunulması; yeni fikirlerin, uygulamaların ve politikaların geliştirilmesine imkân tanıyor. Bu veriler arasında istatistiksel bilgilerden coğrafi verilere, kamu harcamalarından çevre ölçümlerine kadar geniş bir yelpaze bulunuyor.
Örneğin bir girişimci, ulaşım veya enerji tüketimi verilerini kullanarak daha verimli hizmet modelleri geliştirebilir. Üniversiteler, açık veri sayesinde araştırmalarını zenginleştirebilir; medya kuruluşları ise kamu harcamalarını veya çevre politikalarını daha objektif biçimde analiz edebilir. Yani açık veri, yalnızca bilgi paylaşımı değil, aynı zamanda toplumsal denetim, ekonomik dinamizm ve demokratik katılım açısından da stratejik bir araçtır.
Açık veri portalları, bu sürecin dijital altyapısını oluşturur. Bu portallar sayesinde kullanıcılar veriye tek noktadan ulaşabilir, karşılaştırmalar yapabilir ve kendi analizlerini üretebilir. Kısacası, açık veri portalı devletin vatandaşına “bilgiyi sahiplenme hakkını” dijital ortamda sunma biçimidir.
Türkiye’de Açık Veri Ekosisteminin Gelişimi
Türkiye’de açık veri politikalarının temelleri 2020’li yılların başında daha belirgin şekilde atıldı. Dijital Dönüşüm Ofisi’nin koordinasyonunda hayata geçirilen Ulusal Açık Veri Portalı (data.gov.tr), bu alandaki en önemli gelişmelerden biri olarak öne çıktı. Portalda yer alan veriler; Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan Enerji Bakanlığı’na, TÜİK’ten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na kadar pek çok kurum tarafından sağlanıyor.
Bu girişim, kamu verilerinin standart bir formatta toplanması ve paylaşılması sürecinde önemli bir kilometre taşı oldu. Zira açık veri yalnızca paylaşmakla değil, aynı zamanda “doğru biçimde sunmakla” da ilgilidir. Verilerin güncel, anlaşılır, yeniden kullanılabilir ve güvenli biçimde paylaşılması; açık veri kültürünün sürdürülebilirliği açısından kritik önemdedir.
Türkiye’de açık veri portalının gelişimi, yerel yönetimlerde de yankı bulmaya başladı. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehir belediyeleri; ulaşım, çevre, hava kalitesi ve altyapı verilerini kamuya açık hale getirerek kent yönetiminde veri temelli yaklaşımları güçlendirmeye yöneldi. Bu, vatandaşların şehir planlamasında daha fazla söz sahibi olmasını sağlarken, akademik çevreler ve sivil toplum kuruluşları için de yeni bir iş birliği zeminini doğurdu.
Şeffaf Yönetimden Dijital Ekonomiye Uzanan Etki
Açık veri portalları, şeffaf yönetim anlayışının dijital yüzüdür. Vatandaşın bilgiye ulaşma hakkı, kamu kurumlarının hesap verebilirliği ve kamu hizmetlerinin kalitesinin ölçülebilirliği, açık veri sayesinde daha somut hale gelir. Bir diğer yönüyle açık veri; ekonomide “yeniden kullanım değeri” yaratır.
OECD raporlarına göre, açık verinin ekonomik değeri dünya genelinde yıllık 3 trilyon dolara yaklaşmaktadır. Bu değer, açık veri temelli yeniliklerin, uygulamaların ve iş modellerinin ekonomiye kattığı doğrudan ve dolaylı katkılardan oluşur. Türkiye’nin de bu alanda güçlü bir potansiyeli bulunuyor. Veri merkezli girişimcilik, yapay zekâ tabanlı analizler ve akıllı şehir uygulamaları gibi alanlarda açık veri, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlayacak yeni fırsatların kapısını aralıyor.
Üstelik açık veri politikaları, sadece ekonomik değil; toplumsal açıdan da yenilikçi bir dönüşümü beraberinde getiriyor. Vatandaş, artık yalnızca verinin nesnesi değil, aynı zamanda üreticisi ve denetleyicisi haline geliyor. Bu durum, “veri temelli vatandaşlık” kavramını da gündeme taşıyor. Bir başka ifadeyle, açık veri kültürü; bilgiye dayalı karar alma süreçlerine aktif katılımı teşvik eden yeni bir yurttaşlık bilincinin oluşumuna katkıda bulunuyor.
Küresel Uygulamalar ve Türkiye’nin Yol Haritası
Dünya genelinde açık veri portalları, kamu yönetiminde yenilikçiliğin öncüsü haline geldi. Avrupa Birliği, 2019 yılında yürürlüğe koyduğu “Açık Veri ve Kamu Sektörü Bilgilerinin Yeniden Kullanımı Direktifi” ile üye devletlere, kamu verilerini ücretsiz ve erişilebilir biçimde paylaşma zorunluluğu getirdi. ABD’de data.gov, Birleşik Krallık’ta data.gov.uk ve Kanada’da open.canada.ca gibi platformlar; milyonlarca veri setini kamuyla paylaşarak, inovasyonu kamusal bir değer haline getirdi.
Türkiye’nin bu küresel eğilimle uyumlu biçimde attığı adımlar, dijital devlet olma vizyonunun bir parçası. Ancak önümüzdeki dönemde veri standartlarının daha da uyumlaştırılması, kurumlar arası veri paylaşım kültürünün güçlendirilmesi ve veri güvenliği ile mahremiyet dengesinin daha hassas biçimde korunması büyük önem taşıyor.
Sonuç: Bilgiyi Açmak, Geleceği Açmaktır
Açık veri portalları, dijital çağın yalnızca bir yönetim aracı değil, aynı zamanda bir demokrasi göstergesidir. Bilgiyi açmak, güveni, yeniliği ve katılımı artırmaktır. Türkiye’nin dijitalleşme vizyonu içinde açık verinin güçlü bir konuma taşınması hem kamu yönetiminde verimliliği hem de toplumun bilgiyle olan etkileşimini derinleştirecektir.
Sonuç olarak, açık veri portalları geleceğin bilgi toplumunun temel taşlarından biridir. Şeffaf, erişilebilir ve güvenilir veriye dayalı bir kamu yönetimi; sadece ekonomik büyümenin değil, aynı zamanda demokratik olgunluğun da göstergesi olacaktır. Kısacası, veriyi paylaşmak geleceği paylaşmaktır.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar