Saadet sözcüğüyle eş anlamlı olan mutluluk, memnun, keyifli, hoşnut olmak duygularının geneline verilen isimdir. Mutlu olduğumuzda gülümseriz. Gülerken seratonin ve dopomin hormonları salgılanır. Bu da kişinin çok daha enerjik hissetmesini ve olaylara daha pozitif yaklaşmasını sağlar.

Yukarıdaki tanımdan da anlaşılacağı üzere mutluluk, geniş anlamlı bir sözcüktür. Hepimizin mutluluk kaynağı değişken ve geniş bir yelpaze içerir. İnsan yaşamı boyunca mutlu olmak sorunsuz bir hayat geçirmek için mücadele eder ve mutluluğa ulaşmaya çalışır. Örneğin;

*Bir çocuk için luna parka girmek, arkadaşlarıyla yaş günü partisine katılmak mutluluktur.

*Bir öğrenci için derslerinden iyi not almak mutluluktur.

*Bir futbolcu için gol atmak mutluluktur.

*Bir doktor için hastasını en iyi şekilde tedavi etmek mutluluktur.

*Bir işletmeci için Pazar payını yükseltmek, çalışanına en yüksek maaş ödemek mutluluktur.

*Okey oynayan kişi için yenilmemek bir mutluluktur.

*Bir ev hanımı için yaptığı yemeklerin beğenilmesi mutluluktur.

*Bir sanatçı için alkışı bol almak mutluluktur.

Yukarıdaki örnekler kişisel mutluluğu içermektedir ve çoğaltılabilir. Ancak ülke mutluluğu, toplumun mümkün olan en yüksek üyelerinin mutluluğu nedir, nasıl sağlanacaktır?

Ülke mutluluğu vatandaşların gelir düzeyinin yüksek olması, millî gelire katkıda bulunmaları, yaşam için gerekli olan ihtiyaçlarının sağlanması, sosyal yaşamının en uygun seviyeye getirilmesi, çocukların en iyi eğitimi almalarının sağlanması, gelecek endişesi taşımaması gibi ekonomik gelişmelerin sağlanması ile mümkündür. Yani ülkelerin mutluluk düzeyi ekonomik koşulların uygun olması ile doğru orantılıdır.

Ülkemizde mutluluk düzeyi maalesef düşük seviyededir. Özellikle geçtiğimiz günlerde yaşadığımız ve yüzyılın en büyük felaketi olarak tarihe geçen deprem nedeniyle mutluluk seviyemiz hepimiz için gerilemiştir. Çünkü kaybettiğimiz canların acısını yaşarken hepimizi deprem korkusu sarmış ve yarınlar için endişe duymaya başladık. Diğer taraftan yaşadığımız ekonomik sorunlar hepimizi olumsuz şekilde etkilemiştir. Bunun detaylarını yazmıyorum çünkü hepimiz yaşamaktayıEURONEWS SİTESİNİN HABERİNE GÖRE ab MUTLULUK ENDEKSİ YAYINLANDI. Buna göre;

Yeni bir araştırmaya göre, Avrupa’da Alman vatandaşları eskisinden çok daha az mutluyken, zirve Avusturya’nın oldu.

Avrupa Birliği’nin en mutlu ve en mutsuz ülkeleri açıklandı. Listede AB’nin ilk üç en mutlu ülkesi Avusturya, Polonya ve Romanya oldu.

AB’nin lokomotif ülkelerinden Almanya ise sondan ikinci sırada yer aldı.

Öte yandan Bulgaristan, ankete katılan 27 ülke arasında 2022 yılında genel yaşam memnuniyeti açısından on üzerinden altıdan (en yüksek sonuç) daha az puan alan tek ülke oldu.

Avrupa Birliği’nin resmi istatistik kurumu Eurostat her yıl, her üye ülkedeki nüfusun bir kısmının hayatlarından ne kadar mutlu olduklarını ölçmekte. Bu ölçek sıfırdan, mutlak memnuniyetsizlik ona yani işlerin daha iyi gidemeyeceği anlamına gelmekte.

Kurum aynı zamanda sorgulanan bireylerin gelecek konusunda ne kadar iyimser ya da duruma göre ne kadar kötümser olduklarını da soruyor.

Almanya’da mutluluk ‘göreceli’

Bir ülke ne kadar zenginse, insanların o kadar mutlu olduğu varsayılsa da durum genel olarak böyle değil. Almanya 27 ülke arasında en güçlü ekonomilerden birine sahip olsa da mutluluk konusundaki rakamlar çarpıcı.

2021 yılında 7,1’lik bir skor elde etmişlerdi. En yeni veriler bu oranın sadece 6,5’e düştüğünü gösteriyor.

Sadece istatistikler insanların bir önceki yıla göre neden bu kadar daha az mutlu olduğunu açıklayamasa da kolektif Alman ruh halinin giderek karardığını gösteriyor.

Bir başka Alman kuruluşu olan Köln merkezli Rheingold Enstitüsü, derinlemesine görüşmelerle karışık anketler kullanıyor. Geçen hafta yayınlanan bir çalışmada, “kaygıdan bunalmış” insanların yüzde 20’yi oluşturduğunu ve yüzde 9’unun da “ilgisiz ve içine kapanık” olarak sınıflandırıldığını tespit ettiler.

Almanya, ekonomik durgunluğun yanı sıra Ukrayna’daki savaşla ilgili tedirginlik, benzeri görülmemiş bir göç artışı ve nispeten popüler olmayan bir hükümetle boğuşuyor.

Peki en mutlu ulusları mutlu eden nedir?

Bu Avusturya’nın tabloda ilk kez üst sıralarda yer alması değil. Mutluluk seviyelerine ortalama 8 puan verdiler. Avusturya refah düzeyi yüksek bir ülke olduğu için bu durum pek şaşırtıcı gelmeyebilir.

Daha yoksul iki ülke olan Romanya ve Polonya’da ise yaşam memnuniyeti skalanın üst sıralarında yer alıyor; bu da daha fazla paranın daha fazla mutluluk anlamına gelmediğini gösteriyor.

Bunun yerine, yaş, eğitim düzeyi, aile ve mali durum gibi faktörler, zenginliğin aksine genel memnuniyetin daha fazla göstergesi olabilir gibi görünüyor.

Y kuşağı ve Z kuşağının çokça dile getirilen mücadelelerine rağmen, AB üyesi devletlerin çoğu 16-29 yaş arası kişilerin 65 yaş üstü kişilere kıyasla daha yüksek yaşam memnuniyeti gösterdiğini ortaya koyuyor.

Bu durumun tersi sadece Danimarka, İsveç, İrlanda, Hollanda, Lüksemburg ve Finlandiya’da görüldü.

Finansal güvence verilerde bir dereceye kadar kendini gösteriyor, ancak belki de beklediğiniz şekilde değil. Yaşam memnuniyeti bireyin eğitim seviyesine oldukça bağlı görünmekte ki bu da bir dereceye kadar gelir seviyelerini yansıtmakta.

Tüm Üye Devletlerde yaşam memnuniyeti eğitim seviyesine paralel olarak artmış.

Slovakya’da bu durum, yükseköğrenim görmüş olanlar ile ilkokul (ortaokuldan daha az) eğitimi almış olanlar arasında yaklaşık 1,6 puanlık bir farkla en önemli faktör.

Nerede yaşadığınız da bir fark yaratıyor. Ancak bu bulgular çok daha bölünmüş durumda.

Malta, Avusturya, Finlandiya, Hollanda, Belçika, İrlanda, İsveç, Danimarka ve Lüksemburg’da kırsal kesimde yaşayanlar kendilerini 0,2 puan ve üzerinde bir farkla biraz daha mutlu hissettiklerini beyan ettiler.

Bulgaristan, Romanya, Litvanya, Slovakya, Portekiz, Macaristan, Hırvatistan, Kıbrıs, Almanya ve Slovenya’da ise kent sakinleri hayattan daha memnun olduklarını belirtti.

Çocuklu hanelerin en mutlu haneler olduğu, tek kişilik hanelerin ise en az mutlu haneler olduğu bildirildi. Bu durum Avrupa’ya özgüdür zira diğer kıtalarda yapılan araştırmalar bunun tam tersinin doğru olduğunu ortaya koyuyor.

Bu, belki de yakın gelecekte Avrupa tarafından takip edilecek bir eğilim.

2018 ve 2022 yılları arasında yaşam memnuniyeti en fazla -0,3 puan ile bakmakla yükümlü oldukları çocukları olan hanelerde azalmış.

Cinsiyet söz konusu olduğunda ise çok az bir fark görülmekte. Erkekler 2018 ve 2022 yılları arasında kadın meslektaşlarına kıyasla biraz daha az memnun olmuşlar, ancak her iki cinsiyet de AB düzeyinde hala ortalama 7,1 puan.

Coğrafi eğilimler?

Araştırmalar, AB’nin çeşitli bölgeleri arasında oldukça önemli bir bölünme olduğunu gösteriyor.

Genel olarak, bloğun kuzey ve batı kesimlerindeki insanlar Baltık ülkelerindeki insanlara kıyasla yaşamlarından daha memnun olma eğiliminde.

Akdeniz bölgesine yakın ve AB’nin doğu kesimlerinde yaşayanlar ise çoğunlukla daha mutsuz. Ancak durum o kadar da iç karartıcı değil.

Yaşam memnuniyetinin genel olarak daha düşük olduğu ülkelerde 2018 ve 2022 yılları arasında hafif artışlar yaşanırken, tipik olarak ‘daha mutlu’ olan ülkelerde ise tam tersi bir durum söz konusu.

Bu tür çalışmaların çoğunda olduğu gibi, sonuçlar kesin bir bilim değil.

İnsanların yaşamlarına ilişkin bilişsel genel değerlendirmelerine odaklanarak öznel bir şekilde ölçülen eudaimonia ya da kişinin yaşamının bir anlamı olduğu hissi her zaman değişken olacaktır.

Bu nedenle, Almanya ve Bulgaristan sonuçları kışın derinliklerine doğru ilerlerken hayatlarının daha da kasvetli olacağı anlamına geldiğini düşünse de gelecek yıl 2023 araştırmasının sonuçları geldiğinde durum hiç de öyle olmayabilir.

Kaynak: Euronews

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist-Yazar