Laçin AKYIL

Dış Ticaret Programı Öğretim Görevlisi

İstanbul Arel Üniversitesi

lacinakyil@arel.edu.tr

AVRUPA BİRLİĞİ’NDE ORTAK DIŞ TİCARET POLİTİKASI

Son yarım yüzyılda dünyayı etkisi altına alan küreselleşme nedeniyle ülkeler, hem artan rekabetten korunmak, hem de piyasalarla bağlantılarını sürdürmek amacıyla çeşitli ekonomik organizasyonlar içerisine girmektedir. İşte bu organizasyonların en önemlilerinden biri Avrupa Birliğidir. Ekonomik gerekçelerle tasarlanan Avrupa Birliği, bugün dünya ticaretinin yaklaşık beşte birini oluşturmaktadır. Avrupa Birliği üyesi ülkeler siyasi alanlarda kimi zaman birbirlerinden farklı duruş sergilemiş olsalar da dış ticaret alanında birlikte hareket etmektedirler. Avrupa Birliği’nin ortak ticaret politikasının ekseninde gümrük tarifelerini belirlemek, üye olmayan ülkelerle yapılacak olan gümrük antlaşmalarını yapmak, haksız rekabeti önlemek, tekelleşmeleri yok etmek, üye ülkelerle ticaret alanında ortak hareket etmek yer almaktadır.[1]

Ekonomik entegrasyonlar, ülkelerin ticaretine ve ekonomik büyümesine etki ederek dolaylı yoldan üye ülkelerin refahına da katkı sağlamaktadır.[2] Birliğin ortak ticaret politikası, Dünya Ticaret Örgütü uygulamaları ve Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Antlaşmasından (GATT) etkilenmiştir. Dolayısıyla bu politika hem iç hem de dış faktörlerden etkilenmiştir. Çünkü Dünya Ticaret Örgütü’nün kuralları, dünya ticaretini oluşturan kurallardır ve Avrupa Birliği, ortak ticaret politikasını dünya ticaret kurallarına göre şekillendirmek zorundadır. GATT, her ne kadar bir kurum oluşturamamışsa da dünya ticaret kuralları GATT çerçevesinde şekillenmiştir. Avrupa Birliği ortak ticaret politikası, Birliğin münhasır yetkisi altındadır. Yani politika supranasyonel bir özellik taşımaktadır. Böyle bir durumda Birlik üye ülkeleri ortak ticaret politikası kapsamına giren konularda kendi mevzuatlarını hazırlayamamaktadır ayrıca tek başlarına ticaret antlaşmaları yapamamaktadır.

Birlik sınırları içerisinde malların, kişilerin, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımının gerçekleştiği bir ortak pazar bulunmaktadır. Konuyla ilgili olarak bazı kavramlara açıklık getirmek gereklidir. “Ortak Pazar”, “Gümrük Birliği”, “Serbest Ticaret Bölgesi” kavramları çoğu zaman birbirleriyle karıştırılmaktadır. Ticari entegrasyonların ilk basamağını serbest ticaret bölgeleri oluşturmaktadır. Bu aşamada serbest ticaret bölgesine dahil olan ülkeler birbirlerinden gümrük vergisi almamayı taahhüt etmektedir. Serbest ticaret bölgelerinin olumsuz tarafı bu bölgeyi çevreleyen gümrük duvarlarının bölgeye dahil olmayan ülkeler için eşit olmamasıdır. Böylece dışarıdan bölgeye mal girişleri gümrük vergisinin en düşük olduğu ülkeden gerçekleşmektedir. Oluşan bu haksız rekabeti önlemek Gümrük Birliği ile çözüme kavuşturulmaktadır. Avrupa Birliği, Gümrük Birliği’ne 1968 yılında geçmiştir. Gümrük Birliği, malların serbest dolaşımını sağlamaktadır ancak sağlıklı bir entegrasyon için sadece malların serbest dolaşımı yeterli görülmemektedir. Mallarla birlikte üretim faktörlerinin de serbest dolaşımını sağlamak amacıyla Birlik tarafından, Ortak Pazar oluşturulmuş ve kişilerin, sermayenin, hizmetlerin serbest dolaşımını gerçekleştirilmiştir.[3] Her gümrük birliği bir serbest ticaret bölgesi olmakla beraber her serbest ticaret bölgesi gümrük birliği anlamına gelmemektedir.[4]

Birlik, ticareti geliştirmek amacıyla çeşitli Ortaklık Antlaşmaları düzenlemektedir. Ortaklık Antlaşmaları, bu antlaşmayı imzalayan devletin birlik kurumlarına sınırlı bir şekilde katılımını sağlamaktadır. Bu antlaşmalar, Avrupa Birliği iç pazarındaki tercihli dahili mal ticaretini kapsamaktadır. Ortaklık Antlaşmaları kendi içerisinde 3’e ayrılmaktadır. Birincisi, Birliğe üye olmayı hedefleyen ülkelerle gerçekleştirilen Ortaklık Antlaşmalarıdır. Bunlara Türkiye ve Yunanistan’la yapılan Ortaklık Antlaşmaları örnek gösterilebilir. İkincisi, Akdeniz ülkeleri ile gerçekleştirilen Ortaklık Antlaşmalarıdır. Antlaşmaların amacı serbest ticareti geliştirmektir. Bu ülkelerin Birliğe üye olmak gibi bir amacı söz konusu değildir. Üçüncüsü ise Avrupa Birliği üyesi olmayan Avrupa Ekonomik Alanına dahil olan ülkelerle yapılan Ortaklık Antlaşmalarıdır.[5]

Avrupa Birliği ortak ticaret politikasının oluşumunda üçüncü ülkelerle ticari faaliyetlerin artmasının büyük bir payı bulunmaktadır. Ortak ticaret politikası 1957 yılında imzalanan Roma Antlaşması ile şekillenmeye başlamıştır. Roma Antlaşması’nda ortak ticaret politikası ile ilgili maddede üye devletler arasında miktar kısıtlamalarının engellenmesi ve ortak bir gümrük ve ticaret politikasının oluşturulması hedeflenmiştir. Amsterdam Antlaşması’nda ise ortak ticaret politikasının kapsamı genişletilmiş, bu politikaya hizmetler ve fikri mülkiyet hakkına ilişkin antlaşmalar da dahil edilmiştir.[6] Roma Antlaşması ile ortaya konulan ticaret politikaları bugün Lizbon Antlaşması’na dahil edilen Avrupa Birliği’nin İşleyişine Dair Antlaşma’nın 206. Maddeleri tarafından hükme bağlanmakta ve aynı antlaşmanın 207. Maddesi tarafından düzenlenmektedir.[7]

Lizbon Antlaşması ile üç sütunlu yapının ortadan kaldırılmasıyla birlikte ticaret politikası “Birliğin Dış Eylemleri” bölümünde yer almaktadır. Lizbon Antlaşması, Birliğin ortak ticaret politikaları üzerindeki hakimiyetini kuvvetlendirmiştir. Antlaşmanın ortak ticaret politikası için getirdiği en önemli değişiklik Avrupa Parlamentosu’nun ticaret politikası kapsamında rolü ve sorumluluklarının artması olmuştur. Buna göre Komisyon, Avrupa Parlamentosu’na ticaret görüşmeleri ile ilgili rapor vermekle görevlendirilmiş böylece Birlik içinde şeffaflık ilkesi önemli bir aşama kaydetmiştir. Bugün Birliğin ortak ticaret politikalarının başarılı olmasının ardında yatan nedenler arasında şeffaflık ilkesinin Birlik tarafından politikada daha çok uygulanabilir bir hale getirilmesinin ve ortak ticaret politikasının Birliğin münhasır yetkileri arasında yer almasından dolayı üye ülkeler tarafından birlikte hareket edilmesinin önemi büyüktür.

Sonuç itibariyle bugün birçok politikaya imza atan Avrupa Birliği’nin en başarılı politikaları arasında ortak ticaret politikasının yer aldığını söylemek mümkündür. Birlik, kuruluşundan bu yana bu politikaya verdiği önemi antlaşmalarında belirtilmiş ve bugün dünya ticaretinde önemli bir yer edinmiştir. Avrupa Birliği son zamanlarda ülkelerle olan ticaretinde serbest ticaret antlaşmalarında sıklıkla faydalanmaktadır. Birliğin, serbest ticaret antlaşmalarına yönelmesinin temel nedenleri arasında hedeflediği pazarlara hızlı bir giriş yapma amacı bulunmaktadır. Bugün Avrupa Birliği dünyanın en büyük ticari gücünü elinde bulundurmaktadır. 2015 yılı Eurostat verilerine göre Avrupa Birliği, 2015 yılında dünya ithalat ve ihracatında ikinci sırada yer almaktadır. Birliğin toplam ticaretinin yaklaşık üçte ikisi ise kendi üyeleri arasında gerçekleşmektedir. Dünyanın en büyük ithalatçı ve ihracatçı ülkeleri içerisinde AB üye ülkeleri bulunmaktadır. Dünya Ticaret Örgütü’nün 2015 yılı verilerine bakıldığında ise AB sanayi ticareti ürünlerinde %33’lük pay ile ihracatta, %33’lük pay ile ithalatta dünyada ilk sırada bulunmuştur.[8] Birlik aynı zamanda ABD, Çin, Afrika, Hindistan gibi ülkelerin de en büyük ticari ortağı olmayı sürdürmektedir.[9]

KAYNAKÇA

AKÇAY Belgin, GÖÇMEN İlke, Avrupa Birliği Tarihçe, Teoriler, Kurumlar ve Politikalar, Seçkin Yayınları, 2016.

AKÇAY Belgin, KAHRAMAN Sevilay, BAYKAL Sanem, Avrupa Birliği’nin Güncel Sorunları ve Gelişmeler, Seçkin Yayınevi, 2008.

ALACAHAN Nur Dilbaz, AKARSU Yağmur, “Avrupa Birliği Ortak Dış Politikası’nın Türkiye Ekonomisi Üzerine Etkileri”, Journal Life of Economics, S.11, 2017,  ss.25-38.

NART Ela Çolpan, “Gümrük Birliği’nin Türkiye’nin Dış Ticareti Üzerine Etkileri: Panel Veri Analizi” Journal of Yaşar University, S.17, 2010, ss.2874-2885.

ÖZDEMİR Haluk, Avrupa Mantığı Avrupa Bütünleşmesinin Teori ve Dinamikleri, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, 2012.

ŞAHİN Dilek, Avrupa Birliği ile Bütünleşme Sürecinin Türk Dış Ticaret Üzerine Etkisi, Murat Kitabevi, 2016.

İnternet Kaynakları

https://www.wto.org/english/res_e/statis_e/its2015_e/its15_toc_e.htm (Erişim tarihi: 21.03.2017)

http://trade.ec.europa.eu/doclib/docs/2015/october/tradoc_153846.pdf (Erişim tarihi: 21.03.2017)
http://ec.europa.eu/eurostat/statistics-explained/index.php/International_trade_in_goods (Erişim tarihi: 21.03.2017)

DİPNOTLAR


[1] Dilek Şahin, Avrupa Birliği ile Bütünleşme Sürecinin Türk Dış Ticareti Üzerine Etkisi, Murat Kitabevi, 2016, s.80.

[2] Ela Çolpan Nart, “Gümrük Birliği’nin Türkiye’nin Dış Ticareti Üzerine Etkileri: Panel Veri Analizi” Journal of Yaşar University, 17(5), 2010, s.2874.

[3] Haluk Özdemir, Avrupa Mantığı Avrupa Bütünleşmesinin Teori ve Dinamikleri, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, 2012, ss.42-44.

[4] Dilek Şahin, Avrupa Birliği ile Bütünleşme Sürecinin Türk Dış Ticareti Üzerine Etkisi, Murat Kitabevi, 2016, ss.22-23.

[5] Burak Tangör, “Avrupa Birliği’nin Dış İlişkileri”, in Belgin Akçay, Sevilay Kahraman, Sanem Baykal (der), Avrupa Birliği’nin Güncel Sorunları ve Gelişmeler, Seçkin Yayınevi, 2008, ss.370-371.

[6 Nur Dilbaz Alacahan, Yağmur Akarsu, “Avrupa Birliği Ortak Dış Politikası’nın Türkiye Ekonomisi Üzerine Etkileri”, Journal Life of Economics, S.11, 2017, s.31.

[7] Madde 206: Birlik, 29 ila 32. Maddelere göre bir gümrük birliğini kurmak suretiyle, ortak çıkar içinde dünya ticaretinin uyumlu gelişimine, uluslararası ticaret ve doğrudan yabancı yatırım üzerindeki kısıtlamaların giderek kaldırılmasına ve gümrük vergisi kısıtlamalarıyla diğer kısıtlamaların azaltılmasına katkıda bulunur.

Madde 207: (1) Ortak ticaret politikası, yeknesak ilkelere göre şekillendirilir. Bu, özellikle gümrük vergisi oranlarının değiştirilmesi, mal ve hizmetlere ilişkin gümrük ve ticaret antlaşmalarının akdedilmesi, fikri mülkiyetin ticari boyutları, doğrudan yabancı yatırımlar, serbestleştirme önlemlerinin yeknasaklaştırılması, ihracat politikası ve örneğin damping ve sübvansiyon durumunda başvurulan ticari korunma önlemleri için geçerlidir. Ortak dış ticaret politikası, Birliğin dış faaliyetlerinin ilke ve amaçları çerçevesinde şekillendirilir. (2) Avrupa Parlamentosu ve Konsey, olağan yasama usulüne göre kabul edecekleri tüzüklerle, ortak ticaret politikasının uygulanma çerçevesini belirleyen önlemler alırlar. (3) Eğer bir veya birden çok üçüncü ülke ya da uluslararası örgüt ile anlaşmalar parafe edilmesi ve akdedilmesi gerekli olursa, 218. Madde, bu maddenin özel hükümleri saklı kalmak kaydıyla geçerlidir. Komisyon, Konsey’e tavsiyeler sunar. Konsey, Komisyon’u gerekli müzakereleri başlatma konusunda yetkilendirir. Konsey ve Komisyon, parafe edilen anlaşmaların Birliğin iç politika ve kuralları ile bağdaşır olmasını sağlamakla sorumludur. Komisyon, kendisine yardım etmesi için Konsey tarafından atanan özel bir komiteyle uzlaşı içinde ve Konsey’in kendisine verebileceği direktifler uyarınca bu müzakereleri yürütür. Komisyon, müzakerelerin durumu hakkında düzenli olarak özel komite ve Avrupa Parlamentosu’na rapor sunar. (4) Konsey, 3. Fıkrada belirtilen anlaşmaların parafe edilmesi ve akdedilmesi hususunda nitelikli çoğunlukla karar verir. Konsey, hizmetlerin dolaşımı, fikri mülkiyetin ticari boyutları veya doğrudan yabancı yatırım alanlarında bir anlaşmanın parafe edilmesi ve akdedilmesi için, söz konusu anlaşmanın Birliğin iç kurallarının kabul edilmesi için oybirliğinin gerekli olduğu hükümleri içermesi halinde oybirliği ile karar verir. Yine Konsey, aşağıda belirtilen alanlarda anlaşmaların parafe edilmesi ve akdedilmesi hususunda oybirliği ile karar verir.

a)Kültürel ve görsel-işitsel hizmetlerin ticari alanında yapılan anlaşmalar; yeter ki bu anlaşmalar, Birliğin kültürel ve dilsel çeşitliliğine zarar verebilesin

b)Sosyal, eğitim ve sağlık sektörü hizmetlerinin ticareti alanında yapılan anlaşmalar, yeter ki bu anlaşmalar, bu hizmetlerin devletçe organize edilmesini ciddi şekilde bozabilsin ve üye devletlerin bunları sunma yükümlülüklerini zedeleyebilsin

(5) Ulaştırma alanında uluslararası anlaşmaların parafe edilmesi ve akdedilmesi, üçüncü kısmın V. Başlığı ile 218. Maddeye göre yapılır. (6) Ortak ticaret politikası alanında bu madde ile verilen yetkilerin kullanılması, Birlik ve üye devletler arasında yetkilerin sınırlandırılmasına etki göstermez ve Antlaşmalarda uyumlaştırmanın yapılmasının kapatıldığı ölçüde üye devletlerin hukuk kurallarının uyumlaştırılmasına yol açmaz.

[8] https://www.wto.org/english/res_e/statis_e/its2015_e/its15_toc_e.htm, http://trade.ec.europa.eu/doclib/docs/2015/october/tradoc_153846.pdfhttp://ec.europa.eu/eurostat/statistics-explained/index.php/International_trade_in_goods (Erişim tarihi: 21.03.2017)

[9] M.Sait Akman, “Dış Ticaret Politikası”, in Belgin Akçay, İlke Göçmen (der), Avrupa Birliği Tarihçe, Teoriler, Kurumlar ve Politikalar, Seçkin Yayınları, 2016, s.643.