Enerji zengini Azerbaycan, uzun yıllar boyunca dünya gündeminde petrol ve doğalgazla anıldı. Ancak son on yılda dikkatler giderek farklı bir alana kaymaya başladı: inşaat sektörü. Karabağ’ın yeniden imarı, Bakü merkezli modern projeler, liman ve demiryolu yatırımları ile Avrupa’ya bağlanan lojistik hatlar sayesinde inşaat sektörü, ülke ekonomisinin lokomotiflerinden biri haline geliyor. Bugün Azerbaycan, yalnızca şehirlerini yeniden inşa etmekle kalmıyor; aynı zamanda Avrupa ile arasındaki köprüleri de somut projelerle güçlendiriyor.
Tarihsel Arka Plan: Enerji Gelirlerinden Altyapıya
Azerbaycan 1991’de bağımsızlığını kazandığında ekonomisinin temel direği enerjiydi. Petrol ve doğalgaz satışından elde edilen gelirler, 2000’li yıllardan itibaren ülkenin modernleşme sürecine yön verdi. Başkent Bakü, bu dönemde gökdelenleri, genişleyen bulvarları, modern havaalanı ve limanlarıyla dikkat çeken bir metropole dönüştü.
Ancak bu gelişim, sadece enerjiye dayalı bir büyüme modeline oturmuştu. Günümüzde ise tablo değişiyor. İnşaat sektörü artık yalnızca iç talebe cevap vermiyor, aynı zamanda Avrupa ile ticari ve lojistik entegrasyonun altyapısını da kuruyor. Yani Azerbaycan’ın inşaatçıları sadece konut ve yol yapmıyor; ülkenin Avrupa’ya uzanan vizyonunu adım adım inşa ediyor.
Güncel Durum: Karabağ ve Stratejik Projeler
2024 itibarıyla inşaat sektörü, Azerbaycan’ın gayrisafi yurtiçi hasılasının yaklaşık yüzde 7’sini oluşturuyor. Bu payın artışında en önemli etken, Karabağ bölgesinde yürütülen kapsamlı yeniden imar faaliyetleri. Savaş sonrası tamamen yıkılmış şehirler yeniden kuruluyor; otoyollar, demiryolu hatları, enerji santralleri ve akıllı şehir projeleri bölgede hayatı canlandırıyor.
Bununla birlikte, inşaat sektörü yalnızca Karabağ ile sınırlı değil. Bakü Limanı ve Alat Serbest Ekonomik Bölgesi gibi projeler, Azerbaycan’ı Hazar Denizi üzerinden Orta Asya’ya, Gürcistan üzerinden de Avrupa’ya bağlayan bir lojistik merkez haline getiriyor. Bu yatırımlarda sadece beton ve çelik değil, aynı zamanda Avrupa standartlarına uygun mühendislik, çevre dostu uygulamalar ve yeşil bina konseptleri öne çıkıyor.
Azerbaycan’ın Türk inşaat firmalarıyla geliştirdiği ortaklıklar da dikkat çekiyor. Bu iş birlikleri hem teknolojik bilgi birikimini artırıyor hem de Avrupa finansman kaynaklarına erişimi kolaylaştırıyor.
Avrupa’ya Açılım Stratejisi: Koridorlardan Şehirleşmeye
Azerbaycan’ın Avrupa ile bütünleşme hedefinde inşaat sektörünün üç temel boyutu bulunuyor:
1. Ulaştırma Koridorları
Orta Koridor üzerinden Hazar Denizi’nden Bakü’ye, oradan Gürcistan limanlarına ve Avrupa’ya uzanan lojistik zincir, bölgesel ticaretin belkemiğini oluşturuyor. Ayrıca Zengezur Koridorunun açılması, Azerbaycan’ı Türkiye üzerinden doğrudan Avrupa’ya bağlayacak. Bu koridorun altyapı çalışmaları, şimdiden inşaat sektörünün öncelikli gündemlerinden biri.
2. Enerji Altyapısı
TANAP ve TAP gibi doğal gaz boru hatlarıyla Avrupa’ya enerji sağlayan Azerbaycan, şimdi elektrik iletim hatları ve yenilenebilir enerji santrallerine odaklanıyor. Güneş ve rüzgâr enerjisine dayalı yeni yatırımlar hem ülkenin enerji çeşitliliğini artırıyor hem de Avrupa’nın sürdürülebilirlik vizyonuyla uyum sağlıyor.
3. Şehirleşme ve Modernizasyon
Avrupa finans kuruluşlarının desteğiyle geliştirilen akıllı şehir projeleri, yeşil konutlar ve çevreci altyapılar, Azerbaycan’ın şehirlerini modernleştiriyor. Özellikle “Yeşil Karabağ” konsepti, sürdürülebilir inşaat modelinin Avrupa’ya açılan en önemli vitrinlerinden biri olarak görülüyor.
Zorluklar ve Fırsatlar
Azerbaycan’ın inşaat sektörü önünde bazı zorluklar bulunuyor. İnşaat malzemelerinde dışa bağımlılık, finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve Avrupa standartlarına tam uyum sağlama süreci, sektörün çözmesi gereken başlıca meseleler.
Buna karşın güçlü enerji gelirleri, stratejik coğrafi konum ve Türkiye başta olmak üzere dost ülkelerle kurulan iş birlikleri bu zorlukları aşmayı kolaylaştırıyor. Dahası, Avrupa’da yaşanan enerji krizleri, Azerbaycan’ı yalnızca bir enerji sağlayıcısı değil; aynı zamanda güvenilir bir altyapı ortağı konumuna yükseltiyor.
Kısacası, inşaat sektörü enerji diplomasisini tamamlayan ikinci bir güç olarak ortaya çıkıyor.
Gelecek Perspektifi: Sürdürülebilir ve Dijital Bir İnşaat Vizyonu
Uzmanlar, Azerbaycan inşaat sektöründe önümüzdeki yıllarda üç ana eğilimin öne çıkacağını vurguluyor:
Sürdürülebilirlik: Çevre dostu teknolojilerin ve yenilenebilir enerjiye dayalı inşaat projelerinin artması bekleniyor.
Dijitalleşme: Akıllı şehirler, sensör tabanlı altyapılar ve yapay zekâ destekli şehir planlamaları hız kazanacak.
Bölgesel Entegrasyon: İnşaat projeleri, Azerbaycan’ı Avrupa ile yalnızca ekonomik değil; aynı zamanda kültürel ve teknolojik açıdan da yakınlaştıracak.
Sonuç: Avrupa’ya Açılan Stratejik Köprü
Azerbaycan inşaat sektörü bugün yalnızca modern şehirler ve yollar inşa etmiyor; aynı zamanda ülkeyi Avrupa’ya bağlayan stratejik bir köprü oluşturuyor. Karabağ’ın yeniden imarı, lojistik hatlar, enerji koridorları ve modern şehircilik anlayışı sayesinde Azerbaycan, 21. yüzyılın yükselen bölgesel merkezlerinden biri olma yolunda ilerliyor.
Bu sürecin en güçlü dayanağı ise sağlam bir inşaat sektörü ve Avrupa’ya açılma vizyonu olarak öne çıkıyor.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar