İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) mayıs ayı İmalat PMI raporu, Türk sanayisinin ne kadar zor bir dönemden geçtiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Endeks 47,2’ye gerileyerek imalat sektöründeki küçülmenin üst üste 14. aya taşındığını gösterdi. Bu durum, üretim, siparişler ve istihdam gibi temel göstergelerdeki olumsuz seyri teyit ederken, sektörün içinden çıkamadığı kriz tablosunu da net biçimde ortaya koydu.
İMALATTA DARALMA SÜRÜYOR, UMUTLAR AZALIYOR
İSO ve S&P Global iş birliğiyle hazırlanan Türkiye İmalat PMI verileri, mayıs ayında da kötü gidişatın devam ettiğini gösterdi. PMI endeksinin 50’nin altında olması, sektörde küçülme yaşandığını ifade ediyor. Mayıs ayında 47,2’ye gerileyen bu veri, imalat sanayinin 14 aydır art arda daraldığını anlamamıza yetiyor.
Firmalar iç ve dış talebin yeterince canlanmadığını, siparişlerin uzun süredir azaldığını ve bu yüzden üretimlerini düşürmek zorunda kaldıklarını belirtiyor. Üretimin azalması, hammadde alımlarında kısıntıya, stokların düşmesine, istihdamda daralmaya yol açıyor. Sanayicilerin üretim planları ve yatırım iştahı da ciddi şekilde etkilenmiş durumda.
YENİ SİPARİŞLER 23 AYDIR DÜŞÜYOR
Yeni siparişlerde yaşanan kesintisiz azalma, sektörün uzun süredir ciddi bir talep sorunu yaşadığını gösteriyor. Mayıs ayında yeni siparişlerin azalması 23’üncü ayına girdi. Hem yurtiçi hem de yurtdışı pazarlardaki talep eksikliği, firmaların üretim kararlarını doğrudan olumsuz etkiliyor.
Sanayiciler hem iç tüketimde hem ihracatta yaşanan yavaşlama nedeniyle ellerindeki iş hacminin giderek daraldığını söylüyor. Bu durum, sadece üretimi değil, tedarik zinciri ve işgücü piyasasını da baskı altına alıyor.
İSTİHDAMDA EN SERT DÜŞÜŞ EYLÜL 2024’TEN BERİ GÖRÜLDÜ
Mayıs ayında imalat sektöründeki istihdam seviyesi, Ekim 2024’ten bu yana en hızlı düşüşü yaşadı. Firmalar, mevcut siparişlerin azlığı ve yeni iş alımlarındaki durgunluk nedeniyle işçi çıkarmaya devam ediyor. Bu durum, sanayi işgücünde ciddi bir daralmaya işaret ediyor.
İşverenler, talep yetersizliği sebebiyle yeni personel alımını durdururken, mevcut çalışan sayısını da azaltıyor. Uzun vadede bu trend, sektörün verimliliğini ve rekabet gücünü olumsuz etkileyebilir.
GİRDİ MALİYETLERİ KURDAN ETKİLENMEYE DEVAM EDİYOR
Türk lirasının döviz karşısındaki değer kaybı, girdi maliyetlerini yukarı çekmeye devam ediyor. Mayıs ayında da üreticiler, maliyet baskılarının temel kaynağı olarak döviz kurundaki dalgalanmaları gösterdi. Nisan ayında zirve yapan enflasyonist baskılar Mayıs’ta sınırlı da olsa hafiflese de maliyetlerdeki artış yüksek seyrediyor.
Bu durum, üreticilerin ürün fiyatlarını artırmakta zorlanmasına yol açıyor. Zayıf talep nedeniyle fiyat artışları sınırlı kalıyor, firmalar fiyatlama gücünü yitiriyor.
ÜRÜN FİYATLARINDA YILIN EN DÜŞÜK ARTIŞI
Girdi maliyetlerinin yükselmesine rağmen, nihai ürün fiyatlarındaki artış mayıs ayında 2025 yılının en düşük seviyesine geriledi. Talebin zayıf olması, firmaların fiyatları artırmalarını engelliyor. Bazı firmalar, pazarın rekabetçi yapısı nedeniyle fiyatlarını yükseltmekte çekimser davranıyor.
Fiyat artışlarının yavaşlaması, tüketici talebini canlandırmak için olumlu olsa da üreticilerin karlılığını olumsuz etkiliyor. Bu dengesizlik, sektörün finansal sağlığı için risk oluşturuyor.
TEDARİK SÜRELERİNDE KISALMA DEVAM EDİYOR
Mayıs ayında tedarikçilerin teslimat sürelerinde üst üste üçüncü ayda da azalma görüldü. Bu durum, üretim hacminin düşmesinden kaynaklanan daha az talebi yansıtıyor. Ancak iyileşme önceki aylara göre daha sınırlı gerçekleşti.
Firmalar üretimlerini daraltırken, stoklarını da azaltmayı sürdürüyor. Bu hem temkinli üretim stratejisinin hem de piyasadaki belirsizliklerin sonucu olarak yorumlanabilir.
S&P GLOBAL’DEN ÖNEMLİ DEĞERLENDİRME
S&P Global Ekonomi Direktörü Andrew Harker, Mayıs PMI verilerini değerlendirdiği açıklamasında, “Mayıs ayı PMI verileri Türk imalat sektörü için tanıdık bir tablo çiziyor. Temel göstergeler son aylardaki bozulmayı yansıtıyor. Ancak enflasyonist baskıların hafiflediğine dair sinyaller, imalatçılar için bir miktar rahatlama sağlayabilir.” ifadelerini kullandı.
Harker’ın sözleri, sektördeki sorunların kronikleştiğini gösterirken, enflasyondaki hafifleme sayesinde maliyet tarafında bir nefes alınabileceğine işaret ediyor.
ÖZET VE DEĞERLENDİRME
İSO’nun mayıs ayı raporu, Türk imalat sektörünün 14 ayı aşkın süredir daralma yaşadığını net biçimde ortaya koyuyor. Talebin zayıf seyri, istihdamda daralma, maliyet baskıları ve fiyatlama güçlükleri sektörün üzerinde ağır bir yük oluşturuyor. Yeni siparişlerde 23 aydır devam eden düşüş, iç ve dış pazarlardaki talep sorunlarının derinleştiğini gösteriyor.
İstihdamdaki azalma, üretim kapasitesinin küçülmesi ve yatırım iştahının zayıflaması, sektörün toparlanmasını zorlaştırıyor. Öte yandan maliyetlerdeki enflasyonist baskının sınırlı da olsa hafiflemesi, önümüzdeki dönemde üreticilere az da olsa nefes aldırabilir.
Ancak tüm bu göstergeler, Türk imalat sanayisinin yapısal sorunlarla karşı karşıya olduğunu, kısa vadeli önlemlerle değil kapsamlı reformlarla desteklenmesi gerektiğini işaret ediyor. Üretim ve talep arasındaki dengenin yeniden kurulması, yatırımların artırılması ve istihdamın desteklenmesi sektörün sağlıklı büyüme trendine dönmesi için kritik önemde.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar