Kış sezonunun gelmesiyle birlikte ısınma giderleri, özellikle dar ve sabit gelirli vatandaşlarımız için önemli bir problem haline geldi. Bir yılı aşkın bir süreden bu yana sürekli yükselerek günlük hayatımızı olumsuz yönde etkileyen enflasyon oranları, ısınma konusunda bir takım tasarruf önlemleri almamıza, alışılagelen ısınma sistemlerinin ekonomik olarak değişmesine, alışkanlıklarımızın değişmesine sebep olmuştur. Çünkü ısınma giderleri, yükselen fiyatlar nedeniyle aile bütçesinde önemli giderler arasına girmiştir.

Bugüne kadar doğalgaza yapılan sürekli ve yüksek oranda zamlar, yaz mevsiminde pek hissedilmemiş ancak kış mevsiminin gelmesiyle en önemli gider kalemlerinden biri olmuştur. Bu nedenle konutların %76 sı elektrik giderlerini kıstıklarını yüzde 41’i ise ev dışında kaldıkları zaman doğalgazı kapatacaklarını açıklamışlardır. Yılbaşından bugüne doğalgaza ocakta yüzde 25, nisanda yüzde 35, haziranda yüzde 30, son olarak eylülde de yüzde 20 zam yapıldı. Bazı aileler de ısınma için soba yakmayı tercih edeceklerini ancak bu defa da odun ve kömür fiyatlarının da yükseldiğinden ne yapacaklarını bilemez duruma gelmişlerdir.

Ipsos tarafından gerçekleştirilen “Anti kriz Monitörü” son araştırmasında hanelerin temel enerji ihtiyaçlarını karşılama alışkanlıklarını ve değişimlerini ortaya koyarken toplumun enerji faturaları hakkındaki öngörülerine ve tasarruf alışkanlıklarına mercek tutuldu.

Türkiye’de hanelerin yarısı doğalgaz kombi sistemiyle ısınırken, yüzde 14’ü yine doğalgaz kullanılan merkezi sistemle ısınıyor. Doğalgaz soba ile ısınanlarla birlikte hanelerin yüzde 70’inde doğalgaz kullanılıyor. Araştırmaya göre her 4 kişiden 1’i elektrik giderlerinin geçen semeye göre yüzde 100’den fazla arttığını, her 10 kişiden 3’ü de doğalgaz giderlerinin de bu oranda artacağını düşünüyor.

Artan doğalgaz ve elektrik fiyatları karşısında enerji ihtiyacını karşılamak için odun ve kömüre yönelen yurttaşlar burada da fiyatların arttığı görüşünde.

Araştırmaya katılan 100 haneden 43’ü elektrik giderlerinin yüzde 75 üzerinde arttığını belirtti.

4 haneden 3’ü bu sene elektrik fiyatlarındaki artışın, yüzde 66’sı da doğalgaz fiyatlarındaki, yüzde 22’si de diğer tür ısınma giderlerindeki artışların bu sene bütçelerini en fazla zorlayacak kalemler olduğu görüşünde.

Katılımcılara “Bütçenizi bu kış en çok hangi kategorinin zorlayacağını düşünüyorsunuz” sorusu sorulduğunda elektrik giderleri ve doğalgaz giderlerinin gıda ve giyim kategorilerinin dahi önüne geçmiş olması ise araştırmada dikkat çekici veriler arasında yer alıyor.

Hanelerin yüzde 76’sı elektrik giderlerini kıstıklarını ve bunun için ütü, çamaşır makinesi gibi elektronik aletleri daha az kullandıklarını, ailecek bir odada oturup diğer odalarda elektrik tüketmeyerek tasarruf yoluna gittiklerini söylüyor.

Hanelerin yüzde 67’si de bu kış doğalgaz giderlerini kısacağını, bunun için yüzde 41’i evde yokken doğalgazı açmamaya ya da minimumda yakmaya çalıştıklarını, yüzde 14’lük bir kesim de kaloriferi kapatıp soba kurmayı düşündüklerini ifade ediyor.

Ipsos Türkiye CEO’su Sidar Gedik verilere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gedik, ısınma ve elektrik masraflarının çok ciddi bir yük olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Katılımcıların yüzde 85’i doğalgaz fiyatının yükseldiğini ifade ediyor. Peki, bu harcamaların ne kadar yükseleceğini tahmin ediyoruz? Araştırmamıza katılanların yarısına yakını elektrik ve ısınma masraflarının en az yüzde 75 artacağını düşünüyor. Bu ciddi bir yük.

Bu koşullar altında büyük bir çoğunluk her iki kalemde de tasarruf etmeye çalışacak. Elektrik harcamasında tasarruf eğilimi ısınmaya kıyasla biraz daha güçlü. Vazgeçilebilecek veya azaltılabilecek uygulamalar olduğu düşünülüyor. Ancak tabi ısınma tarafında da tasarruf önemleri alınacak, ısıtılacak oda sayısını azaltmak, kalorifer yerine soba kullanmak gibi önlemler gündemde.”

Yukarıdaki bilgiler daha önce de belirttiğim gibi ip sos araştırmasının sonuçlarıdır. Yani somut bilgilerdir. Bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere vatandaş, yükselen fiyatlar karşısında tasarruf yöntemlerinin hangisini uygulayacağına bile karar veremiyor. Çünkü tasarruf alternatiflerinin hepsi maddi imkanlar açısından zorlamaktadır. Durum böyle olunca kış aylarında özellikle dar ve sabit gelirli vatandaşlarımız maddi açıdan epeyce zorlanacakları aşikardır. Sadece ısınma değil, diğer giderler için de durumun aynı olduğu söylenebilir.

Isınma, genel olarak bakıldığında yaşamı idame ettirebilmek için en temel ihtiyaçlardan biridir. Ve çözülmesi gereken sorunlardan sadece bir tanesidir. Öncelikle öğrenci çocuğu olan aileler nasıl tasarrufa yönelecek. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız ısınmadan nasıl ders çalışacaklar ve en iyi şekilde yetişecekler. Isınma olmadığı zaman en büyük tehlike sağlık sorunlarının artmasıdır ve bu sebeple yapılan harcamalardır. Çünkü en büyük servetin sağlık olduğunu hepimiz biliyoruz.

Putin’in uygulamaya koyduğu Avrupa ülkelerine doğalgaz ambargosu nedeniyle Avrupa ülkeleri de doğalgaz konusunda tasarruf önlemleri almak zorunda kalmışlardır. Bunlardan en dikkat çekeni konutlarda ve işyerlerinde uygulamaya konulan sıcaklık derecelerine sınırlama getirilmesidir. Ülkemizde daha önce müjde olarak verilen doğalgaz rezervleri elde edilmeye başlayınca bizim de büyük ölçüde rahatlamamız sağlanabilecektir.

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist