İnsan ihtiyaçları çeşitli gruplara ayrılır. Ekonomik ihtiyaçlar insanın maddi varlıklarının fizyolojik ihtiyaçların karşılanmasında maksimum faydayı sağlama isteği olarak ortaya çıkmaktadır. Dışa yansıması ise kalite, satın alma, fiyat kolaylığı ve verilen hizmetlerdir. Tüketici kendi ihtiyaçlarını karşılanması ve kendisine en yüksek faydayı sağlayan mal veya hizmeti satın almakla yükümlü hisseder. Yalnızca ekonomik tatmin değil duygusal tatmin de ön plana çıkmaktadır.

Maslow ihtiyaçların hiyerarşik bir yapıda olduğunu savunmaktadır.

Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi kuramında olduğu gibi insan yaşamı hakkında birçok farklı kuram ve teori öne sürülmüştür. Birçok kuramcı yaptıkları çalışmalarda insanın amacı ve yaşam kaynağı hakkında farklı sonuçlar elde etmiş ve bunları da kendi kuramlarında kullanmışlardır .İnsanların yaşama arzusu bakımından ne gibi motivasyon kaynakları olduğu düşünülmüştür. Bu konuda filozofların öne sürdüğü düşüncelerin yanında psikoloji dünyasındaki isimler kendi kuramlarında farklı bakış açıları sundular. Bazı düşünceler bir önceki teoriyi geliştirirken bazıları ise tamamıyla yeni fikirler ortaya atmıştır. Abraham Maslow 1943 yılında ortaya çıkardığı ‘’İhtiyaçlar Hiyerarşisi’’ kuramında insanın yaşam içerisinde motivasyonunu oluşturan güdülerinin kendi içeresinde bir sistemi olduğuna ve bunların da 5 ana grupta toplandığını söylemiştir. Maslow bu 5 grubu- fizyolojik ihtiyaçlar, – güvenlik ihtiyaçları, – ait olma ve sevgi ihtiyacı, – saygı ihtiyacı ve en üst düzeyde – kendini gerçekleştirme ihtiyacı olarak açıklamıştır. Maslow bu düşüncesiyle isteklendirme kaynağı olarak dışarıdan alınan ödül ve cezanın etkisiyle değil kendi içindeki bu hiyerarşik yapının katkısı olduğunu söylemektedir. Kuramın Özellikleri – Maslow bu 5 grubu da düzey ya da basamak olarak düşünmüş sanki bir piramidin basamakları olarak sıralandırmıştır. – İhtiyaç duyduğu düzeyi tamamlamanın kişide isteklendirme kaynağı oluşturduğunu savunmaktadır. – Bu düzeylerin hayat içerisinde belli bir önem sıralaması vardır. – Maslow’a göre; bazı gereksinimler ihtiyaç sıralanmasında diğerlerinden daha önce giderilmesi gerekmektedir. – Bu yüzden de bu teorinin bir diğer önemli noktası da ihtiyaçlar hiyerarşisinde bir kişi alt düzeydeki ihtiyacını belirli düzeyde karşıladıktan sonra üst düzeydeki ihtiyacın gereksinimini algılayacak ve gidermek isteyecektir. Örneğin, günlük olarak susuzluğunu giderebilen fakat kendini güvenli hissetmeyen bir kişi üst basamaktaki ihtiyaca gereksinim duymaz onun için önemli olan bulunduğu basamakta ki ihtiyacını doyurabilmektir.   Maslow İhtiyaçlar Hiyerarşisi[/caption]   İhtiyaç hiyerarşisindeki 5 ana düzeye tek tek bakacak olursak:

  1. Fizyolojik İhtiyaçlar Hiyerarşinin en alt basamağını oluşturur ve açlık, susuzluk, cinsellik, oksijen, uyku ve buna benzer temel yaşamsal ihtiyaçlar yer alır. Maslow’a göre fizyolojik ihtiyaçlar ilk basamağı oluşturur ve en önemli kısmıdır çünkü insanın temel fizyolojik gereksinimleri doyurulmadan üst düzeydeki ihtiyaçlara gereksinim sağlanmayacaktır. Örnek olarak; aç ve susuz bir insan bu ihtiyacını gidermeden sevgi ihtiyacını karşılamayı düşünmeyecek ve böyle bir gereksinim de duymayacaktır. Bu ihtiyaçların bir kısmı eksikliklerden ortaya çıksa da aslında Maslow bazı fizyolojik ihtiyaçların eksiklikten kaynaklanmadığını bildirir. İnsanların yaşamlarını sürdürmek için en çok karşılaması gereken ihtiyacın bu olduğunu da bildirmektedir. İnsanlar yaşamları boyunca bu ihtiyacı gidermek için çaba sarf etmektedir.
  2. Güvenlik İhtiyaçları İnsanın fizyolojik ihtiyaçları belli ölçüde karşılandıktan sonra hiyerarşideki ikinci düzey olarak karşımıza güvenlik ihtiyaçları çıkar. Güvenlik ihtiyaçları anlaşıldığı üzere dış faktörlerden korunma ve emniyet içerisinde bulunmak gelir. Kişide korku ve endişenin olmadığı durumlar söz konusudur. Böyle bir durumda kalan insan çözüm yöntemleri bulmaya ve bu durumla baş etmeye çalışır. Belirsiz ve güvenli olmayan durumlarda insanın gelişimsel olarak zarar gördüğü söylenebilir. Bunun sebebi olarak insanın risk almaktan çekinmesi gösterilebilir. Maslow bu düzey için ‘’bu gereksinim ne kadar çok doyurulursa o denli az ayak bağı olacaktır. Ne denli az olursa cesaret de o denli az olacaktır’’(Maslow, 1968) demiştir.
  3. Ait Olma ve Sevgi İhtiyacı Fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçlarının yeterli olarak karşılanmasının ardından ortaya çıkan düzey ait olma ve sevgi ihtiyacıdır. Bu düzeyde kişinin bir ilişki kurmak veya bir grupta yer edinme ihtiyacı ortaya çıkacaktır. Böyle bir durumda kişinin bir arkadaş, sevgili, eş ya da çocuklarının eksikliğini giderme ihtiyacı söz konusudur. Bu durum, kişi için sosyal olarak ihtiyaçlarının giderilmesi anlamına da gelmektedir. Bu ihtiyacının karşılanmaması durumunda kişinin kendini yalnız ve terk edilmiş hissettiği görülmüştür. Maslow bu konuda da 2 farklı sevgi olduğunu ve bunların birbirini tamamladığını söylemektedir. Bunlar içinde ilk karşımıza çıkan eksiklik sevgisidir. Kişide içi boş olan bir alanın sevgiyle doldurulmasından bahsedilir. Bu konuda sevgiyle doldurulmamasının bazı patolojik sorunların ortaya çıkmasına sebep olduğu görülmüştür. İkinci tür ise varlık sevgisidir ve bu da ilk tür olan eksiklik sevgisinin oluşmasının ardından görülür. Varlık sevgisi ise bir başkasının varlığına duyduğumuz sevgidir. Maslow’a göre; eksiklik sevgisi mutlaka doyurulması gereken bir durumken varlık sevgisinin tamamıyla doyurulması pek mümkün olmamaktadır.
  4.  4.Saygı İhtiyacı Saygı ihtiyacı önceki düzeyler yeterli derecede doyurulduktan sonra ihtiyaç olunan düzeydir. Bu düzey, kişinin çevresinden saygı görmesi ve kendisine güvenmesiyle ortaya çıkan istektir. Bu düzeyde iki aşama vardır. Kişi hem kendisine güven duyar aynı zamanda da etrafı tarafından saygı duyulan biri olarak görülmek ister. Maslow burada kişinin kendisine duyduğu özsaygı ve benlik durumlarına dikkat çekmektedir. Çünkü sadece dış faktörlerin kişinin kendisine saygı duymada yeterli olmadığını dile getirmektedir.
  5. Kendini Gerçekleştirme İhtiyacı En üst düzeyde karşımıza çıkan bu ihtiyacın; kişinin hayatında potansiyelini ve kapasitesini keşfetmesi ve bunları da hayata geçirdiği durumdur. Tüm alt düzeyler karşılansa da insanın belli bir huzursuzluk içinde olduğu bu aşamada görülmektedir. Bu düzeye gelindiğinde insan hayattan ne istediği, neyi başarmak istediği, hayatta nasıl bir yol izlediği gibi soruları sorarak cevaplarını almayı amaçlar. Bu aşamada her insanın farklı bir tarzda davranacağı söylenmektedir. Ancak Maslow bu düzeyi herkesin başarıp kendi farkında lığına varıp kendini gerçekleştirme noktasına ulaşamayacağını söylemektedir. Kendini gerçekleştirme ihtiyacı kişinin kendi farkında lığını kazanması ve hayatın uygulaması açısında önemli bir noktadır.

Maslow bunları açıklamanın yanında üst düzey ihtiyaçların ortaya çıkmasının insanın psikolojik gelişiminde önemli bir nokta olduğunu söyler. Çoğu insanın bu düzeyde etrafından yardım istediği görülmüştür. Üst düzey ihtiyaçlar alt düzeydekiler kadar acil ve somut durumlar değillerdir. Kişinin hayatını sürdürmesi için mutlaka tatmin edilmesi gereken düzeyler değillerdir. Aynı zamanda üst düzey ihtiyaçlar kültürler arasına bazı farklılıklar ortaya koymaktadır. Bu konuda Maslow 1970’te yaptığı araştırmada ortalama bir ABD vatandaşının fizyolojik ihtiyacının %85’ini, güvenlik ihtiyacının %70’ini karşıladığını, ancak sevgi ihtiyacının %50’sini, saygı ihtiyacının %40’nı ve kendini gerçekleştirme ihtiyacının %10’unu karşıladığını tahmin etmiştir. Tüm bu bilgiler ışığında Maslow’un ortaya çıkardığı fikirlerin kabul edilmesinin yanında bazı tartışmaları da beraberinde getirmektedir.

Kaynak http://www.guncelpsikoloji.net/kisilik-kuramlari/maslow-un-ihtiyaclar-hiyerarsisi-5-temel-ihtiyac-h5577.html

Saygılarımla

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist