Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönem başladı. Bu süreçte, bölgesel örgütlenmeler ve ekonomik iş birlikleri ön plana çıkarken, Karadeniz havzası da hem jeopolitik hem de ekonomik bakımdan önemli bir merkez olarak öne çıktı. Bu çerçevede 1992 yılında Türkiye’nin öncülüğünde kurulan Karadeniz Ekonomik İş Birliği Örgütü (KEİ), bölge ülkeleri arasında ekonomik entegrasyonu, istikrarı ve barışı teşvik etmeyi hedefleyen çok taraflı bir platform olarak dikkat çekiyor. Bugün 13 üyesi bulunan örgüt, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasi ve diplomatik bir işlev de üstleniyor.
Kuruluş Süreci ve Üye Ülkeler
KEİ, 25 Haziran 1992’de İstanbul’da yapılan zirveyle kuruldu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının hemen ardından ortaya çıkan bu oluşum, aslında Türkiye’nin bölge ülkeleriyle daha sıkı ekonomik bağlar kurma vizyonunun bir ürünüydü. Örgütün kurucu üyeleri arasında Türkiye, Rusya Federasyonu, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Gürcistan, Azerbaycan, Moldova, Ukrayna, Ermenistan ve Arnavutluk yer aldı. Daha sonra Sırbistan ve Karadağ’ın da katılımıyla üye sayısı 13’e yükseldi.
KEİ’nin üye yapısı dikkate alındığında, örgütün hem Balkanları hem de Kafkasya’yı kapsayan geniş bir coğrafyayı içine aldığı görülür. Bu durum, örgüte sadece ekonomik bir değil, aynı zamanda jeopolitik bir derinlik de kazandırmaktadır. Çünkü Karadeniz havzası, enerji hatlarının, ticaret yollarının ve stratejik geçiş noktalarının merkezinde yer almaktadır.
Amaçlar ve Faaliyet Alanları
KEİ’nin temel hedefi, üye ülkeler arasında ekonomik iş birliğini geliştirmek, ticaret ve yatırımları artırmak, ulaştırma ve enerji alanlarında ortak projeler geliştirmektir. Bunun yanı sıra, çevre koruma, turizm, bilim ve teknoloji, eğitim, tarım ve iletişim gibi alanlarda da iş birliği faaliyetleri yürütülmektedir.
Örgütün önemli organları arasında KEİ Parlamenter Asamblesi (KEİPA), Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası (KTKB) ve Uluslararası Daimî Sekreterlik yer alıyor. Özellikle KTKB, üye ülkelerde altyapı ve yatırım projelerine finansman sağlayarak, bölgesel ekonomik kalkınmaya katkı sunmaktadır.
Ayrıca, KEİ bünyesinde farklı ülkelerin uzmanlarının bir araya geldiği çalışma grupları oluşturulmuştur. Bu gruplar ulaştırma, enerji, iletişim, tarım, turizm gibi farklı alanlarda projeler üretmekte ve ülkeler arası koordinasyonu sağlamaktadır.
Ekonomik Potansiyel ve Bölgesel Etki
KEİ üyesi ülkelerin toplam nüfusu 330 milyonun üzerinde olup, toplam ekonomik büyüklükleri 3 trilyon dolara yaklaşmaktadır. Bu rakamlar, Karadeniz havzasının dünya ekonomisinde kayda değer bir yer tuttuğunu göstermektedir. Özellikle enerji kaynakları, doğal gaz ve petrol boru hatları, limanlar ve lojistik merkezler, örgütün önemini daha da artırmaktadır.
Türkiye, KEİ içerisinde kilit bir rol üstlenmektedir. Karadeniz’e kıyısı bulunan en büyük ekonomilerden biri olan Türkiye, hem doğu-batı ticaret hattında hem de kuzey-güney enerji koridorunda stratejik bir köprü görevi görmektedir. Bu bağlamda, KEİ Türkiye için hem ekonomik fırsatlar hem de diplomatik kazanımlar sunmaktadır.
Bununla birlikte, üye ülkeler arasında zaman zaman yaşanan siyasi gerilimler, örgütün etkinliğini sınırlayan bir unsur olmuştur. Özellikle Rusya-Ukrayna gerilimi, Ermenistan-Azerbaycan ihtilafı gibi sorunlar, örgütün ekonomik gündemini zaman zaman ikinci plana itmiştir. Yine de KEİ, bölgesel diyalog için önemli bir platform olma özelliğini korumaktadır.
Zorluklar ve Gelecek Perspektifi
KEİ’nin önündeki en büyük zorluklardan biri, üye ülkeler arasındaki siyasi anlaşmazlıkların iş birliği süreçlerini olumsuz etkilemesidir. Ayrıca, örgütün karar alma mekanizmasının zaman zaman yavaş işlemesi, projelerin uygulanmasında gecikmelere yol açmaktadır.
Buna karşın, Karadeniz havzasının enerji güvenliği, ulaştırma koridorları ve ticaret yolları açısından taşıdığı önem, KEİ’nin gelecekte daha etkin bir rol üstlenmesini mümkün kılmaktadır. Özellikle Avrupa ile Asya arasında artan ticaret hacmi, Çin’in Kuşak ve Yol Projesi, enerji hatlarının çeşitlendirilmesi gibi gelişmeler, KEİ’yi yeniden ön plana çıkarabilecek faktörlerdir.
Sonuç
Karadeniz Ekonomik İş Birliği Örgütü, 30 yılı aşkın süredir bölgesel iş birliği için bir platform sunuyor. Zaman zaman siyasi krizler ve ekonomik zorluklarla karşılaşsa da KEİ’nin önemi her geçen gün daha da artıyor. Karadeniz’in stratejik konumu, enerji ve ticaret yollarındaki merkezi rolü, üye ülkeler arasındaki potansiyel iş birliği imkanları, örgütün geleceğini şekillendiren en temel unsurlar arasında yer alıyor.
Türkiye açısından ise KEİ, yalnızca ekonomik kazanç sağlayan bir örgüt değil, aynı zamanda bölgesel barış, istikrar ve diplomasi açısından da stratejik bir araç niteliğinde. Bu bağlamda, Karadeniz Ekonomik İş Birliği Örgütü’nün önümüzdeki yıllarda bölgesel kalkınma ve küresel entegrasyon açısından daha güçlü bir aktör haline gelmesi bekleniyor.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar