Kısa bir düre önce yüzyılın en büyük felaketi olarak tarihe geçen bir afet yaşadık. Kahramanmaraş merkezli 10 ilimizi etkileyen deprem felaketinde resmi rakamlara göre 50.000 kişinin üstünde ancak gerçekte bunun yaklaşık 3-4 katına ulaşan vatandaşımızı kaybettik, yüz binden daha çok vatandaşımız yaralandı, on binlerce bina yerle bir oldu. Kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, tüm ülkemize de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. İnşallah böyle bir felaketi bir daha yaşamayız.

Depremin tüm ülkemizde ekonomi yönünden yaptığı etki kaçınılmazdır ve bedelini hepimiz üsleneceğiz. Zaten millet olarak yardımlaşma özelliğimiz övünülecek derecede fazladır ve yaraları hep birlikte sarmaya devam edeceğiz.

Bundan birkaç yıl önce depremden korunmak, riskli binaları sağlam duruma getirmek üzere uygulamaya konulan kentsel dönüşüm projesi artık kaçınılmaz duruma geldi ve tüm ülkemizde gündem olmayı attırmış bulunuyor. Başta İstanbul olmak üzere tüm yurtta deprem analizleri ve alınabilecek önlemler konusunda vatandaşlarımızın duyarlılığı bir kez daha arttı.

Kentsel dönüşümün amacı depreme dayanıksız binaların güçlendirme veya yıkılıp yeniden deprem yönetmeliğine göre inşa edilmesidir. Parasal veya rantsal dönüşüm kesinlikle değildir. Vatandaşlarımızın birçoğu duyarlı davranmakta ama bazı vatandaşlarımız daireleri küçüleceği, Karot alınması nedeniyle binanın güçsüz kalacağı endişesi ile analiz yaptırmaktan kaçınmaktadırlar. Bu tutum son derece yanlıştır. Çünkü hiçbir şey insan hayatından önemli değildir. Karot alınmasının bilimsel açıdan hiçbir zararı yoktur ve alınan çok küçük betonun yeri doldurulmakta, beton özelliği laboratuvarda incelenerek binanın statik raporu ile birlikte değerlendirilmektedir. Ayrıca daire normal olarak küçülecektir ve bunun hesabı yapılarak girişimlere engel olunmamalıdır. Bir de halk arasında yanlış bilinen bazı dolaşımları yazmadan geçemeyeceğim. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir.

*Ben bu bina yapılırken gördüm, müteahhit sürekli başındaydı.

*Bina yapılırken dökülen beton sürekli sulandı, kurutuldu.

*Binanın müteahhidi yurtdışında eğitim almış.

*Binanın kolonları yeterli derecede kalın.

*Binanın müteahhidi depreme dayanıklı olduğunu söyledi.

*Bina üç taraftan korumalı olduğu için yıkılmaz.

Bu tür sözler çoğaltılabilir ama kesinlikle bilimsel açıdan geçerliliği yoktur. İstanbul özelinde ele alırsak 1999 depreminden önce ikinci derecede deprem bölgesi idi ama 2000 yılında uygulamaya konulan deprem yönetmeliğine göre birinci derece kabul edildi ve bina yönetmeliği yeni koşullara göre değişti. Bu bağlamda binalar 6.8 şiddetine göre yapılmıştı. Şimdi ise birinci derecede deprem bölgesi olan İstanbul’da 7.4 şiddetinde deprem beklendiği ve zamanın kısaldığı yerbilimciler tarafından sık sık dile getiriliyor ve konunun önemi sık sık vurgulanmaya çalışılyor. Dolayısıyla öncelikle 2000 yılından önce yapılan binalar olmak üzere riskli binaların analizi yapılarak kentsel dönüşüme girmesi son derece önem taşıyor. Kaldı ki insan hayatının önemini hepimiz biliyoruz.

Hükümet, kentsel dönüşüm için yasanın çıktığı günden bu yana vatandaşlara kredi olanakları sağlayarak destek vermektedir. Ancak, analiz bedeli vatandaşlara çok yüksek gelmekte ve ödeme güçlüğü nedeniyle bu analizden bazen vazgeçilmektedir. Dolayısıyla bu miktar devlet tarafından karşılanmalıdır. Bazı belediyeler, hızlı test diye adlandırılan ve sadece analiz yapılıp yapılmayacağına karar verilen testler yapmaktadır ve analiz 10 kata kadar 30,000 10 katın üzerindeki binalar için 56,000 TL istenmektedir. <Milletimiz malum yaşanan enflasyondan dolayı evini zor geçindirmekte olduğundan bu rakamlar son derece yüksektir.

Son alınan karar gereği yeni kentsel dönüşüm kredisi daire başına 1 milyon 250 bin TL ye yükseltilmiştir. Bu karar son derece olumludur ve birçok vatandaşımız bu hakkını kullanabilir. Maliye bakanı Sn. Nurettin Nebati tarafından yapılan açıklamada kentsel dönüşümde 100 metrekare bir dairenin maliyetinin tamamını karşılayacak bir kredi paketi oluşturulduğu. Her daire için 1 milyon 250 bin TL kredi limiti tahsis edildiği ifade edildi.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Ümraniye Belediyesi Nikah Sarayı’nda depremzedeler için verilen iftar yemeğine katıldı. Programda bir konuşma yapan Bakan Nebati, deprem felaketinin ardından bakanlık tarafından yapılan çalışmalardan bahsetti.

Nebati, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deprem bölgesindeki konutların 1 yıl içerisinde bitirileceğine dair sözünü anımsatarak, “Biz bu konutları depremde zarar gören bütün kardeşlerimize teslim edeceğiz. Vatandaşlarımızın en azından yaşadıkları evlerin konforunu ve güvenliğini sağlayacak adımlar atıyor, rahat bir şekilde yaşamlarını idame ettirmeleri için de elimizden gelen her türlü gayreti ortaya koyuyoruz. Biz çalışacağız, birlikte çalışacağız. Sadece çalışmayacağız, dua da edeceğiz” dedi.

Depremin ağır faturalarının tekrar ödenmemesi için çok önemli bir paket açıkladıklarını söyleyen Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kentsel dönüşümün sağlam ve hızlı bir şekilde yapılabilmesi için ev sahibi olup da kentsel dönüşüme tabi tutulan kardeşlerimize diyoruz ki size çok cüzi faiz oranları ile uzun vadeli ve iki yıl ödemesiz de olmak üzere bir kredi tahsis ettik. Her bir daire için de 1 milyon 250 bin liralık bir limit tahsis ettik. Yani kentsel dönüşümde 100 metrekare bir dairenin neredeyse maliyetinin tamamını karşılayacak bir kredi paketi oluşturduk. Siz belediyenizle anlaştığınız gibi kentsel dönüşüme tabi tutulmuş bir evde oturuyorsanız evinizi bir müteahhitte vererek bu kredi ile apartmandaki, adadaki ve arsadaki paydaşlarınızla gidip inşaatınıza başlayabilirsiniz.

Paketin ikinci ayağı için müteahhitlere diyoruz ki 250 milyon liraya kadar sizle, cüzi miktarlara ve her iki aşamada da 840 baz puana kadar yani büyük bir oranını Hazine ve Maliye Bakanlığının karşılayacağı imkanlarla gelin kentsel dönüşümdeki binaları yeniden inşa edelim. Size de kredi veriyoruz. Üçüncüsü biz artık rezerv alanları oluşturulmuş yerlerde binaların yapılması noktasında yap-işlet-devret modeliyle en az 50 bin konutluk bir alanda konut üretimini gerçekleştirip buraları sadece kiraya vermek üzere bir sistem geliştirdik. İnşallah bununla da İstanbul başta olmak üzere bütün illerimizdeki ihtiyacı bu şekilde gidermiş olacağız.”

Nebati, vatandaşlara, müteahhitlere ve belediyelere bu imkanlardan faydalanması için çağrı yaparak, “Biz de bu irade var. Maddi gücümüz var. Belediyeler ev sahipleri ve müteahhitler bu işte el birliği yaparlarsa emin olun çok kısa bir zamanda kentsel dönüşüm başlar. Bunu başta İstanbul olmak üzere tüm illerimizde gerçekleştirmiş oluruz. Kentsel dönüşüme karşıyız diyenler gelin şu depremzedeleri görün. Kentsel dönüşüme karşıyım diyerek basın toplantısı düzenleyen siyasiler, kentsel dönüşüme karşıyım diyerek ‘biz bunu durdurduk’ diyen siyasiler artık önümüzde durmayın.” diye konuştu.

Sayın bakanımızın sunduğu olanakları iyi kullanmalı ve gerekli girişimleri yaparak konutlarımızı yenilemeliyiz.

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist