Hüseyin GÖKÇE

İlk kez 21 Aralık 2021 tarihinde açılmaya başlanan Kur Korumalı Mevduat sisteminde önemli bir değişiklik daha yapıldı. Değişiklik öncesi, gerçek kişilerin 20 Aralık 2021 itibarıyla bankadaki döviz tevdiat hesaplarının TL’ye çevrilerek Kur Korumalı Mevduat sistemine dahil edilmesi öngörülüyordu. Yapılan değişiklikle 20 Aralık 2021 tarihi tebliğden çıkarıldı. Böylece gerçek kişiler, Kur Korumalı Mevduat sistemi devam ettiği sürece DTH’larını bozdurarak sisteme dahil olabilecekler. Başka bir ifade ile daha önceden sadece 20 Aralık 2021 tarihli DTH’ını KKM’ye dahil edebilen mevduat sahipleri, artık bu tarih sınırlamasına tabi olmayacaklar. Şirketlerin DTH’larının KKM’ye dönüşümüne ilişkin 31 Aralık 2021 tarihinde ise değişiklik yapılmadı.

Öte yandan tebliğde yenilenen hesaplarda hangi dönüşüm kurunun dikkate alınacağıyla ilgili daha önceden kesin olan ifadeler, yapılan değişiklikle belirsiz bir hale getirildi. Şöyle ki tebliğin önceki halinde uygulama kapsamında açılan hesapların vade sonunda yenilenirken, ilk açılıştaki dönüşümü yapılan döviz tutarı ve dönüşüm kuru üzerinden destekten yararlanacağı öngörülüyordu.

Yapılan değişiklikle, hesapların yenilenme imkanı ile ilgili hüküm korunurken, yenilemenin hangi kur üzerinden yapılacağı belirsiz hale geldi. Fıkranın sonuna, hesap yenilenmesine ilişkin usul ve esasların Merkez Bankası tarafından belirleneceği hükmü eklendi.

1-Merkez Bankası detaylı bir talimat yayınlayacak mı?

KKM’nin ilk vadesinin dolduğu dönemde hızlıca çıkarıldığı anlaşılan mevzuat değişikliğinde çok sayıda soru işareti oluştu. Piyasalar, Merkez Bankası’nın bir an önce konuya açıklık getiren detaylı bir talimat yayınlaması gerektiğini düşünüyor.

2-Masraf ve komisyonun kendisi var tanımı yok?

Hem DTH hem de altın hesaplarının dönüşümüyle ilgili tebliğlere, “Bu Tebliğ kapsamında Merkez Bankasının belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde komisyon ve/veya masraf ödenebilir” ifadeleri eklendi. Normal şartlarda, mevzuata eklenen yeni bir unsur özel terimler içeriyorsa bunun ‘tanımlar’ kısmında ayrıca yer alması gerekir. Ancak tebliğlerde, masraf ve komisyonun ne olduğu tanımlarda yer almadığı için kafalardaki soru işaretinin giderilmesi için Merkez Bankası’nın konuyla ilgili düzenlemesi beklenecek.

3-Masraf ve komisyonu kim ödeyecek?

Tebliğde kullanılan dil itibarıyla ‘masraf ve komisyon ödenebilir’ ifadelerinin yer alması dikkat çekiyor. Yani burada özne açıkça tanımlanmadığı için, ödemeyi kimin yapacağı da önemli bir soru işareti daha ortaya çıkarıyor. Yani ikincil bir düzenleme yapılmadan veya açıkça tanımlama yapılmadığı için teknik olarak bu ifadelerden, mevduat sahiplerine masraf ve komisyon ödenebileceği sonucu da çıkabiliyor.

4-Masraf ve komisyon miktarını bilmeden para yatırılır mı?

Bu tebliğin önemli bir soru işareti de masraf ve komisyonun miktarının belli olmaması. Eğer mevduat sahibinden masraf veya komisyon alınacaksa, bugün itibarıyla parasını Kur Korumalı Mevduat Hesabına yatıracak olan kişi bunun miktarını bilmeden hangi hesaba göre para yatıracak? Başka bir ifade ile mevduat sahibi masrafını bilmediği bir mevduat ürününe yatırım yapacak mı? Dolayısıyla bu konunun da bir an önce Merkez Bankası tarafından açıklığa kavuşması gerekiyor.

5-Yenilenen hesapta hangi kur dikkate alınacak?

Tebliğin önceki halinde, vade sonunda yenilenecek hesaplarda ilk açıldığı tarihteki dönüşüm kuru üzerinden yenileme yapılacağı hükmü vardı. Yapılan değişiklikle bu hüküm kaldırılırken, yenilenen hesapta hangi kurun dikkate alınacağı konusu belirsiz hale getirildi. Yani, yenileme tarihindeki kur mu dikkate alınacak yoksa hesap dönemi boyunca kriteri sonradan belirlenecek herhangi bir kur seviyesi mi dikkate alınacak belli değil.