G-20 üyesi olan Endonezya, 2022 itibarıyla 275 milyon 501 bin 339 kişilik nüfusu ve 1.3 trilyon dolarlık milli gelirle Güneydoğu Asya’nın birinci, dünyanın ise en büyük 17’nci ekonomisi konumunda bulunuyor. Endonezya, Dünya Bankası “İş Yapma Kolaylığı” endeksinde 73’üncü sırada yer alıyor. Çin, Hindistan ve ABD’nin ardından dünyanın en kalabalık 4’üncü ülkesi Endonezya’nın işsizlik oranı ise yüzde 3,6 olarak kaydediliyor.

Gerçek potansiyel daha fazla

Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre Endonezya, 2030’a kadar dünyanın beşinci büyük ekonomisi olacak. Ülkenin güçlü yönleri arasında genç ve kalabalık nüfus, zengin doğal kaynaklar, disiplinli mali politikalar, düşük kamu borcu, küresel finansal krize dirençli bankacılık sistemi ve istikrarlı uluslararası ilişkiler faktörleri sıralanıyor.

Türkiye ile Endonezya arasında ikili ticarette kayda değer bir ivmelenme söz konusu olmakla birlikte potansiyelin tam olarak kullanılabildiğini söylemek şimdilik pek de mümkün değil. 2000 yılında 262 milyon doları bulan ikili ticaret hacmi, 2020 yılında ise yaklaşık 1.4 milyar dolara geldi. Teknik olarak bakıldığında ikili ticaret hacmi geçen 20 yıl içinde 6 kattan fazla artmış olsa da asıl potansiyelin 10 milyar dolardan fazla olduğunu söylemek mümkün.

İki ülke arasında karşılıklı ticaret verilerine bakıldığı zaman 2022’de Türkiye’nin Endonezya’ya 515 milyon 183 bin dolar ihracat yaptığı, buna karşılık 2 milyar 69 milyon 416 bin dolar tutarında ithalat yaptığı görülüyor. Böylece Türkiye, Endonezya ticaretinde 2022’de 1 milyar 554 milyon 233 bin dolar açık vermiş durumda. 2018 yılında 570 milyon 349 bin dolar olan açığın giderek arttığı görülüyor.

Hububat, bakliyat ve yağlı tohumlarda fırsat bulunuyor

 Her ne kadar Türkiye yeterli ihracat rakamlarına ulaşamamış olsa da Endonezya, ülke dışından satın aldığı ürünlerle potansiyel vadediyor. Ülkenin 2022’de yaptığı toplam hububat ithalatı 4 milyar 455 milyon 280 bin doları buldu. Endonezya’nın hububat ithalatının 2020’de 3 milyar 21 milyon 813 dolar olduğu göz önüne alındığında büyüyen bir potansiyel olduğu görülüyor.

Endonezya’nın ithalat yoluyla karşıladığı ve ihtiyacının yıllar içinde arttığı hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar sektöründe Türkiye ise ihracat gücü ile dikkat çekiyor. 2022 yılında Türkiye ise çeşitli ülkelere 688 milyon 677 bin dolar hububat satışı gerçekleştirdi. 2020’de 289 milyon 970 bin dolar seviyesinden bu noktalara gelindiği düşünüldüğünde Türkiye, giderek büyüyen bir tedarikçi olarak dikkat çekiyor. Endonezya pirinç, buğday, meslin, mısır ve darı gibi ürünlerde önemli miktarda alım yapıyor.

Türkiye’nin ise ihracatçı olduğu bu ürün gruplarında henüz Endonezya’ya kayda değer satış rakamları yakalayamadığı görülüyor. Yeni pazarlara açılmak arayışında olan Türk şirketleri ve potansiyelini geliştirmek isteyen firmalar için Endonezya bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Türkiye’nin Endonezya’ya ulaşmasıyla Güneydoğu Asya’da yeni pazarlara açılması da gündeme gelebilir. Böylece hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar sektörünün ihracatını daha da artırması mümkün.

Türk sermayeli 51 şirket

Endonezya’da 51 Türk sermayeli firma bulunuyor. Türkiye’de ise 19 adet Endonezya sermayeli şirket faaliyet gösteriyor. Türkiye’nin Endonezya’daki yatırım toplamı 141 milyon dolar seviyesinde. Fakat bu yatırım tutarı yeterli mi? Açıkçası Endonezya’nın yüksek nüfusu düşünüldüğünde yeterlilikten söz edemeyiz. İki ülke arasındaki dış ticarete konu olan mallara bakıldığında ise Türkiye Endonezya’ya tütün mamulleri, buğday unu, bor mineralleri, halıkilim, mermer ve bir miktar da makine satıyor.

Görüldüğü üzere Endonezya pazarına yeterince katma değeri yüksek ürün ihraç ettiğimizi söyleyemeyiz. Endonezya lehine olan ticaret açığının, yüksek ihracat potansiyeli bulunan sektörleri önceleyecek şekilde Türk ihracatçısının gündemine alması önemli bir adım olacak. Öte yandan Endonezya’nın Türkiye’ye sattığı mallara bakıldığında ise katma değerin görece daha yüksek olduğunu söylemek mümkün.