Özellikle üçüncü çeyreğini enflasyonla mücadele ile geçirdiğimiz 2021 yılını geride bıraktık. Politika faizlerinin 500 puan düşürülerek %14 e çekilmesi ile rekor kıran döviz kurları anında fiyatlara yansımıştı. Neredeyse her saat başı değişen etiketleri görmeye başladık ve fiyat takibi tamamen kontrolden çıkmıştı. Döviz kurları yükselince anında fiyatlar yükselmekteydi. Bu dönemde paramızın değeri hissedilir derecede düştü.

20 Aralık 2021 tarihi akşamı hükümet tarafından açıklanan kur garantili TL. mevduat hesapları sisteminden sonra döviz kurları %35-40 civarında düşmüştü ve hepimiz fiyatların düşme eğilimine gireceğini umuyorduk. Ama maalesef fiyatların düşmesi kısmen gerçekleşti. Kurlar düşünce akaryakıt fiyatlarına gelen indirim bize yansıtılmadan özel tüketim vergisine mahsup edilmişti. Bir taraftan da emeklilere yapılacak zam oranı milyonlarca emeklimiz tarafından sabırsızlıkla beklenmektedir. Geçen ay asgari ücrete yapılan %50 zam oranı en azından emeklilere de yapılmalı diye bekliyoruz.

Ancak yılbaşı sabahı uyandığımızda ise yeni bir zam dalgası ile karşı karşıya kaldık. Yeni yılın ilk gününde artan kurların etkisiyle motorine %1.29, benzine %0,61, LPG ye %0,78, elektrik fiyatlarına %52-130, doğalgaza meskenler için %25, sanayi aboneleri için %50 zam yapıldı. İstanbul’da köprü geçiş sistemi çift yönlü olarak değiştirildi ve tek geçiş ücreti 8,28 TL olarak belirlendi. Avrasya tüneli geçiş ücreti ise 53,50 TL oldu.

2022 yılına yukarıdaki zamlarla başlamış olduk. Buradan anlaşılıyor ki yeni yılda da ekonomik olarak bir hayli zorlanacağız. Bazı ailelerin şimdiden evlerini birleştirmek zorunda olduğu yazılı basınımızın konusu olmuştur. Geçtiğimiz dönemde bazı iktidar yeklileri de domatesi 2 adet alma, benzin kuyruklarının sebebi araç çokluğu vd. gibi tavsiyeler dinlemiştik.

Asgari ücrete yapılan %50 zam oranı daha maaşı almadan erimiş gözüküyor. Hatta bazı vatandaşlar, zamdan önceki geçim koşullarının daha iyi olduğunu ifade ediyorlar.

Diğer taraftan ticaret bakanlığı yetkilileri tarafından fahiş fiyat kontrolleri devam ediyor ve hükümet döviz kurlarının düşmesi nedeniyle fiyatların da düşeceğini sık sık tekrarlıyordu. Ancak yukarıda belirttiğim gibi akaryakıta gelen indirim özel tüketim vergisine kabul edildiğinden vatandaşlara yansıtılmadı yani devlet önce kendisi yapması gereken indirimi yapmadı. Marketlerde ise belirgin bir indirim maalesef göremedik. Bütün bu indirim beklentileri devam ederken gelen zamlar millet olarak moralimizi yerlere sürükledi ve bırakın fiyatların geri gelmesini yeni dalga ile gelen temel ürün zamlarının iğneden ipliğe diğer ürünlere gelecek zamları beklemeye başladık. İndirim hayallerimiz zam beklentilerine dönüştü.

Akaryakıt, doğalgazda dışarıya bağımlıyız ve yetkililerin ifadelerine göre zamların bir kısmı devlet tarafından karşılanmaktaydı ama son zamlarla birlikte maalesef devlet desteğinin bir kısmı kaldırılmış gözüküyor. Ama devlet tarafından yapılan köprü zamları olmamalı diye düşünüyorum. Çünkü köprünün hiç borcu bulunmamaktadır. Bu arada İstanbul ‘da ulaşım ücretleri de %36 yükseldi.

Son zamların tam yılbaşında yapılmasının bir nedeni de emeklilere verilecek zam oranlarını etkilememesi şeklinde yorumlanıyor. Çünkü Aralık 2021 ayı enflasyon oranlarına yansımayacaktır ve bu farklar temmuz ayında verilecek maaş farkını etkileyecektir. Tüik tarafından açıklanan enflasyon oranlarının gerçeği söylemediği de ayrı bir konudur ve halk TÜİK verilerine inanmamaktadır. Hatırlayacağınız üzere kasım ayı enflasyonu TÜFE olarak %21 açıklanmıştı ama gerçek enflasyon bunun kat be kat fazlasıydı.

Sonuç olarak bu durum  gene dar başta gelirli vatandaşlarımız olmak üzere hepimizi çok zorlayacak.

Saygılarımla

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist