İşsizlik bir ekonomide en temel ve en önemli göstergelerden sadece biridir. Hane halklarının refah seviyesi, ihtiyaçlarını karşılayabilme oranı, gelecek nesillerin istikbalinin hazırlanması, ihtiyaç sahiplerine sosyal yardımlar yapılarak fakirliğin önlenmesi, sefalet düzeyinin artmaması gibi temel ögeler işsizlik ile direk ilgilidir.

Ülkemizde işsizlik oranı maalesef yüksek seyretmektedir. İşsizlik hesaplamaları yapılırken son üç haftada iş bulmaktan ümidini keserek iş arama sürecini bırakan vatandaşlar işsiz sayılmamakta olduğundan veriler TÜİK’den yüksek olmaktadır.

Globalleşme ile birlikte gelişen teknoloji de maalesef bir anlamda işsizliği arttırmıştır. Günümüzde insansız çalışan tramvaylar,3-5 kişinin işini hem de daha hızlı gerçekleştiren bilgisayar programları, otomasyonun önünü açan fabrikalar işsizliğin artmasına sebep olmuş olabilir. Bunun önüne geçmek için özellikle gençlerimizin kendilerini çok iyi yetiştirmeleri küresel, işlemlere hazır olmaları, teknolojik donanımlı olmaları, en az 2 yabancı dil öğrenmeleri gibi kriterlere sahip olmaları gerekir. Bu da ancak ve ancak okula bağımlı kalmadan sürekli araştırma yapmak, çok çalışmakla mümkündür. Ülkemizin her köşesinde olmak üzere 200 ün üzerinde üniversitemiz bulunmaktadır. Her yıl binlerce gencimiz bu okullardan mezun olmaktadır ama maalesef büyük çoğunluğu işsiz kalmaktadır. Bu arada her şeyi devletten beklememek gerekir teziyle işsizlik oranının azalmasında devletin rolünü unutmayalım. Göreve gelen her hükümetin seçim vaatleri arasında yer alan işsizliğin önlenmesi söylemi maalesef boşta kalmaktadır. Hâlbuki devletin üretim yatırımları arttığı sürece işsizlik de azalacaktır.

Ülke ekonomisine katkı sağlamanın yanında yaşamımızı idame ettirebilmek ve ailemizi geçindirebilmek için hepimiz bir meslek sahibi olarak çalışmak zorundayız. Mesleklerin ve okulların kötüsü yoktur. Önemli olan ekonomik gelişmelere ve teknolojiye göre kendimizi hazırlamaktır. Bunun da kaynağı çok çalışmaktır.

İşsizlikten bu kadar bahsetmişken bir konuyu da vurgulama zorundayız da işi veya kazancı beğenmemektir. Bugün bazı sanayicilerimiz eleman sıkıntısı çekmekte, istedikleri elemanı bulamamaktan yakınmaktadır. Hiçbir girişim dört dörtlük değildir. Bugün beğenmediğiniz bir işe girersiniz ama o beğenmediğiniz işyerinde yükselme ile birlikte daha çok kazanç elde edebilirsiniz. Veya başka bir işletmeye transfer olabilirsiniz.

İşsizliğin artmasında yüksek enflasyon da etkilidir. Bir asgari ücretlinin işverene maliyeti 11500 TL civarındadır. Asgari ücretin ise yılbaşında verilmesine rağmen artan fiyatlar karşısında alım gücü her geçen gün azalmaktadır. İşveren olmak da göründüğü gibi kolay değildir ve maliyetlerin artması sebebiyle küçülme stratejisi izleyerek işçi çıkarmaya giden işletmeler de olabilir.

Günümüzde özellikle üniversite öğrencileri daha rahat iş bulabilmek, daha rahat bir yaşam tarzı yakalayabilmek için yurt dışına gitme programları yapmaktadır. Hâlbuki önce ülkemizin sorunlarını çözmek, uygar seviyelere getirmek gençlerin asil görevleri arasındadır.

Yukarıda bahsetmeye çalıştığım gibi ülkemizin hemen her ilinde hatta ilçesinde üniversitelerimiz olmasına rağmen endüstri meslek lisesi sayısı yeterli değildir. Dolayısıyla tekniker, teknisyen gibi ara eleman sıkıntısı devam etmektedir.

Ocak 2023 işsizlik rakamları TÜİK tarafından açıklandı. Buna göre, 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılı ocak ayında bir önceki aya göre 166 bin kişi azalarak 3 milyon 424 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,5 puan azalarak yüzde 9,7 seviyesinde gerçekleşti.

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan âtıl işgücü (geniş tanımlı işsizlik) oranı ise 2023 yılı ocak ayında bir önceki aya göre 0,6 puanlık artış ile yüzde 21,9 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 15,3 iken potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 16,7 olarak tahmin edildi.

İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,7 iken kadınlarda yüzde 13,7 olarak tahmin edildi. İstihdam edilenlerin sayısı 2023 yılı ocak ayında bir önceki aya göre 354 bin kişi artarak 31 milyon 837 bin kişi, istihdam oranı ise 0,5 puan artarak yüzde 48,9 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 66,9 iken kadınlarda yüzde 31,2 olarak gerçekleşti.

İşgücü 2023 yılı ocak ayında bir önceki aya göre 188 bin kişi artarak 35 milyon 260 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,2 puanlık artış ile yüzde 54,1 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 72,5 iken kadınlarda yüzde 36,1 oldu.

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,5 puanlık artış ile yüzde 20,2 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 16,5, kadınlarda ise yüzde 26,6 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2023 yılı ocak ayında bir önceki aya göre 0,7 saat artarak 44,9 saat olarak gerçekleşti.

Bazı Avrupa ülkelerinde haftada dört gün çalışılması benimsendi ve yapılan araştırmada daha verimli olduğu gözlenmiştir.

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan âtıl işgücü oranı 2023 yılı ocak ayında bir önceki aya göre 0,6 puanlık artış ile yüzde 21,9 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 15,3 iken potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 16,7 olarak tahmin edildi.

Kaynak: TÜİK

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist