Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Boğaziçi Üniversitesi’nin düzenlediği Finans Zirvesi 2025’te yaptığı konuşmada hem mevcut ekonomik durum hem de para politikasıyla ilgili dikkat çeken mesajlar verdi. Özellikle enflasyonla mücadelede izlenen sıkı duruş, gıda fiyatlarındaki riskler ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine dair paylaşılan veriler öne çıkan başlıklar arasında yer aldı.
Konuşmasında en çok üzerinde durduğu konulardan biri, son dönemde yaşanan zirai don olayıydı. Türkiye genelinde nisan ayında meydana gelen bu doğa olayı, özellikle meyve ürünleri üzerinde ciddi hasara yol açtı. Bu da önümüzdeki aylarda, özellikle yaz aylarında, işlenmemiş gıda fiyatlarında artış riski taşıyor. Gıda fiyatlarındaki bu tür oynamalar doğrudan enflasyonu etkilediği için Merkez Bankası’nın radarında. Karahan, bu gelişmenin enflasyona yukarı yönlü bir baskı oluşturduğuna dikkat çekerek bu alandaki risklerin yakından takip edildiğini söyledi.
Sıkı Para Politikası Kararlılıkla Sürdürülüyor
Başkan Karahan’ın açıklamalarında Merkez Bankası’nın izlediği sıkı para politikası net bir şekilde ön plana çıktı. Mart ayında finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmalara karşı zaman kaybetmeden gerekli adımlar atıldığını ifade etti. Önümüzdeki süreçte de benzer bir yaklaşımla, proaktif bir şekilde hareket edeceklerini ve kararlı duruşlarını sürdüreceklerini belirtti.
Enflasyonun kontrol altına alınması ve kalıcı olarak düşürülmesi için yalnızca politika faizi artırımı değil, aynı zamanda çeşitli araçlarla desteklenen bir para politikası yürüttüklerini ifade etti. Bu araçları üç ana başlık altında topladı:
Mevduata yönelik düzenlemeler: Amaç, TL mevduatın toplam içindeki payını artırmak. Bunun için KKM uygulamasının kademeli olarak azaltılmasına devam ediliyor.
Kredi büyümesini sınırlayan düzenlemeler: Kredi piyasasında aşırı hareketliliğin önüne geçilerek daha dengeli bir büyüme hedefleniyor.
Likidite yönetimi: Piyasadaki fazla Türk lirasının kontrol altına alınmasıyla, para arzı dengeleniyor ve enflasyonist baskıların önüne geçilmeye çalışılıyor.
Bu çok araçlı politika yapısı, Karahan’a göre sadece Türkiye’ye özgü değil; gelişmekte olan pek çok ülkede artık “tek tip” para politikası anlayışından uzaklaşılmış durumda. Ülkelerin kendi ekonomik koşullarına göre şekillendirdikleri esnek ve çok boyutlu politikalar ön plana çıkıyor.
Enflasyonda Son Durum ve Beklentiler
Fatih Karahan, şu anki göstergelere bakıldığında, yıllıklandırılmış enflasyonun yaklaşık %30’un biraz üzerinde seyrettiğini söyledi. Bu oran, dezenflasyon sürecinin devam ettiğine işaret ediyor. Ancak enflasyon beklentilerinin hâlâ Merkez Bankası’nın hedeflediği seviyelerin üzerinde olduğunu ve bu nedenle para politikasındaki sıkı duruşun bir süre daha devam etmesi gerektiğini ifade etti.
Özellikle gıda fiyatları tarafında mart ayında ramazan etkisiyle bir yükseliş görülürken, nisan ayında daha sınırlı bir artış yaşandı. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi, zirai don olayı bu iyileşmenin kalıcı olmayabileceğine işaret ediyor. Bu nedenle Merkez Bankası, arz kaynaklı bu tür şoklara karşı da önlem almaya çalışıyor.
KKM ve Döviz Piyasaları Hakkında Açıklamalar
Karahan’ın değindiği bir diğer önemli konu ise KKM hesaplarındaki gelişmeler oldu. Son 12 ayda vadesi dolan KKM hesaplarından dövize geçiş oranı sadece %14,5 olarak gerçekleşti. Bu oran, beklenenden düşük olduğu için, TL’ye olan güvenin arttığını ve geçişlerin kontrollü şekilde ilerlediğini gösteriyor. Karahan, bu sürecin finansal istikrarı tehdit etmeden ilerlediğini özellikle vurguladı.
Döviz talebine dair veriler de dikkat çekiciydi. 14 Mart – 2 Mayıs 2025 tarihleri arasında oluşan döviz talebinin %70’i yurt dışı kaynaklı, yani içerideki vatandaşın dövize yönelimi sınırlı kaldı. Bu da aslında TL’ye dönüş stratejisinin kısmen başarılı olduğunu ortaya koyuyor.
Ayrıca TL mevduatın toplam içindeki payı şu anda %58 seviyesinde, bu da tarihsel ortalamalara oldukça yakın. Yani vatandaş hâlâ önemli ölçüde Türk lirasında kalmayı tercih ediyor. Karahan, yatırım fonlarını da dahil ettiğimizde bu görünümün çok da değişmediğini belirtti.
Sonuç: Ekonomide Dengeli ve Kararlı Bir Yol İzleniyor
Genel olarak bakıldığında, TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın açıklamaları, enflasyonla mücadelede kararlı, dengeli ve çok yönlü bir politika izlendiğini gösteriyor. Gıda fiyatları, kredi hacmi, likidite ve döviz piyasalarına yönelik tüm alanlarda Merkez Bankası, piyasaları yakından izliyor ve gerektiğinde hızlı şekilde müdahale ediyor.
Karahan’ın altını çizdiği bir diğer önemli nokta ise fiyat istikrarının sürdürülebilir büyümenin temel koşulu olduğuydu. Yani enflasyonu düşürmeden kalıcı bir ekonomik refah ya da büyümeden söz etmenin mümkün olmadığını vurguladı.
Önümüzdeki süreçte hem yurtiçinde hem de küresel çapta belirsizliklerin arttığı bu dönemde, ihtiyatlı ve disiplinli bir para politikası yaklaşımının devam edeceği mesajı verildi. Bu da vatandaş için daha öngörülebilir fiyatlar, kontrollü kredi kullanımı ve tasarruflarını koruma imkânı anlamına geliyor.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar