ABD ile Çin arasında uzun süredir devam eden ticaret gerilimi, dünya ekonomisini olduğu kadar küresel piyasaları da derinden etkileyen bir meseleydi. İki ülke, yıllardır karşılıklı olarak birbirlerinin ürünlerine yüksek oranlı gümrük tarifeleri uygulayarak adeta bir ekonomik savaşa tutuşmuştu. Fakat şimdi, işin rengi biraz değişiyor gibi. En azından şimdilik…
Geçtiğimiz hafta sonu Cenevre’de gerçekleşen üst düzey müzakereler sonucunda, ABD ve Çin arasında 90 gün boyunca geçerli olacak bir tarife indirimi anlaşması yapıldı. Bu gelişme, özellikle son aylarda sertleşen söylemlerin ardından biraz olsun yumuşama havası estirdi. Ancak bu sadece bir “ateşkes” ve süresi belli: 90 gün. Yani üç ay sonra yeniden eski tartışmalar, yeni restleşmeler yaşanabilir.
Taraflar Ne Dedi Ne Yaptı?
Tarafların üzerinde anlaştığı konu basit ama etkisi büyük. ABD, Çin’den ithal edilen ürünlere uyguladığı gümrük vergisini %145’ten %30’a düşürüyor. Bu çok ciddi bir indirim. Aynı şekilde Çin de ABD’den ithal ettiği ürünlerde uyguladığı %125’lik vergiyi %10’a çekecek. Dile kolay… Bu oranlar, sadece firmalar için değil, iki ülkenin de bütçe dengeleri ve üretim-tüketim zincirleri açısından çok ciddi sonuçlar doğurabilecek türden.
Bu kararlar, 90 gün boyunca geçerli olacak. Yani bu aslında bir “deneme süreci.” Taraflar bu dönemi, birbirlerinin niyetlerini ölçmek ve daha kapsamlı bir anlaşma zemini oluşturmak için kullanacak gibi görünüyor. Ancak bu geçici uzlaşının kalıcı olabilmesi için, bu sürede atılacak adımlar ve verilecek tavizler büyük önem taşıyor.
Diplomatik Denge Oyunu
Bu görüşmelerin bir başka dikkat çekici yönü ise sadece gümrük vergileriyle sınırlı kalmaması. Fentanil konusu da masadaydı. ABD tarafı, Çin üzerinden gelen fentanil maddesinin ülkeye girişinin ciddi bir halk sağlığı problemi yarattığını uzun süredir dile getiriyordu. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, bu konuda Çinli yetkililerle sağlam ve verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini açıkladı.
Bessent ayrıca iki tarafın da “ayrışmak istemediği” konusunda hemfikir olduğunu belirtti. Bu söz, diplomatik dille söylenmiş olsa da aslında çok açık bir mesaj: “Ticaret savaşını daha da büyütmek istemiyoruz.”
Yeni Bir Mekanizma Geliyor
Anlaşmanın bir diğer önemli yönü, iki ülke arasında sürekli bir ticari diyalog mekanizması kurulması. Yani bundan sonra sadece kriz çıktığında değil, düzenli olarak bir araya gelinmesi planlanıyor. ABD tarafında bu görüşmeleri, Hazine Bakanı Scott Bessent ve Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer yürütecek. Çin tarafında ise işin başında Devlet Konseyi Başkan Yardımcısı He Lifeng olacak.
Bu üçlü yapı, 90 gün boyunca sadece vergi indirimlerini değil, iki ülkenin genel ekonomik ilişkilerini de masaya yatıracak. Hatta belki bu süreç sonunda kalıcı bir anlaşma için zemin oluşturulabilecek.
Trump’ın Gölgesi ve Siyasi Arka Plan
Bu anlaşma, Başkan Donald Trump’ın 2 Nisan’da yaptığı “Kurtuluş Günü” çıkışından sonra gelen ilk ciddi diplomatik açılım olarak değerlendiriliyor. O gün Trump, Çin’e karşı daha da sertleşeceğinin sinyallerini vermişti. Dolayısıyla bu 90 günlük uzlaşma, biraz da ABD iç siyasetinde tansiyonu düşürmeye yönelik bir hamle olarak da yorumlanabilir.
Trump yönetimi, ticaretteki bu gerginliği bir “ulusal güvenlik meselesi” olarak ele alıyor. Bu da meseleye sadece ekonomi değil, jeopolitik bir bakışla yaklaşıldığını gösteriyor. Dolayısıyla bu anlaşmanın sürdürülebilir olup olmayacağı, sadece ekonomik verilere değil, siyasi hesaplara da bağlı.
Peki Bu Ne Anlama Geliyor?
Kısaca söylemek gerekirse, bu anlaşma piyasalar için bir nefes alma süreci olabilir. Gümrük tarifelerinin düşmesi, özellikle küresel tedarik zincirlerinin biraz olsun rahatlamasını sağlayabilir. Ancak herkesin aklındaki asıl soru şu: Bu barış kalıcı mı, yoksa 90 gün sonra her şey başa mı saracak?
Bu sorunun yanıtı için biraz beklemek gerekiyor. Taraflar bu 90 günlük süreçte iyi niyetle hareket eder ve ortak bir zemin bulabilirse, bu ateşkes daha uzun vadeli bir anlaşmaya dönüşebilir. Ama geçmiş deneyimler gösteriyor ki, ABD-Çin ilişkilerinde işler bir anda tersine dönebiliyor.
Son Söz
Şimdilik ortada bir uzlaşma var. Vergiler düşüyor, taraflar konuşuyor ve diplomasi işliyor. Ama bu 90 gün sonunda ne olacağı belirsiz. Yani herkesin dediği gibi:
Tabi öyle, ama bu sadece 90 günlük bir ateşkes.
Kalıcı bir barış için daha çok görüşme, daha çok taviz ve belki de daha çok zaman gerekecek. Ama en azından ilk adım atıldı.
Kaynak: Euronews
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar