Yaklaşık yedi aydan bu yana devam eden ve ne zaman biteceği belli olmayan Rusya Ukrayna savaşının başlamasıyla birlikte başta ABD olmak üzere bazı Avrupa ülkeleri Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısını doğru bulmadıkları için Rusya’ya bir takım ekonomik yaptırımlar uygulamaya başladılar.

Bunlardan en önemlisi, ABD hazine bakanlığının bazı Rus kişi ve kurumlara sert finansal yaptırımlar uygulamasına başlaması idi. Yaptırımların yanında bazı Rus bankalarının küresel finans sisteminden çıkarılması kararı alınmıştı. Söz konusu bankaların, Visa, Mastercard, Swift gibi uluslararası ödeme sistemlerini kullanmasına engel olundu. Bu arada Rus Rublesi önemli derecede değer kaybetmişti.

Yapılan bu engellere ise Rusya kendi kontrolünde bulunan Mir ödeme sistemini devreye sokarak Rus rublesinin değer kaybını önlemiş oldu. Bizim de bu dönemde Rusya ile ticari ilişkilerimizin hacmi büyümekte idi.

Rusya Merkez Bankası tarafından Mayıs 2017’de kurulan Mir ödeme sistemi, bankaya ait Ulusal Kartlı Ödeme Sistemi adlı sistem üzerinden elektronik para transferleri için kullanılıyor.

Rusya, Visa ve MasterCard sistemlerine benzer şekilde banka havaleleri için SPFS sistemi ve kart ödemeleri için Mir sistemi gibi yerel finansal altyapıya sahip. Ancak bu yerli sistemler, yaygınlığı itibarıyla küresel pazardaki köklü batılı sistemlere henüz bir alternatif oluşturmuyor.

Ödeme sistemlerinin küresel pazar payı- 2020 (%)

Union pay=45-Visa=27-Mastercard=18-Yerli=4

ABD hazine bakanlığı, Rusya’nın ödemem sistemlerini kullananların yaptırımları delme endişesi taşıdığını belirterek sistemin kullanılmaması yönünde görüş bildirdi. Rusya’nın Mir sistemi, Rusya merkez bankası tarafından Visa ve MasterCard dışında alternatif olarak hayata geçirilmişti.

Bakanlık, internet sitesinin ‘sıkça sorulan sorular’ bölümünde, “ABD dışındaki finans kuruluşları, Ulusal Ödeme Kartı Sistemi Anonim Şirketi’nin (NSPK) ile sözleşme yapma veya başka bir şekilde iş yapma gibi durumlar nedeniyle yaptırımlara maruz kalma riski taşıyor mu?” sorusuna yanıt verdi.

Yanıtta Rusya’da banka ve kredi kartı ödemeleri için kullanılan ve Rusya’nın Mir Ulusal Ödeme Sisteminin operatörü olan NPSK sisteminin kullanılmasının yaptırıma tabi kişileri uluslararası finansal sisteme sokabileceğini belirtti.

Açıklamada NSPK ve Mir Ulusal Ödeme Sistemi’nin yaptırıma tabi kişilerin işlemleri için kullanılabileceği belirtildi. Ayrıca açıklamaya göre bu sistemleri kullanan ABD dışı finans kuruluşlarının Rusya toprakları dışında Rusya’nın ABD yaptırımlarından kaçınma çabalarını destekleme riski bulunuyor.

Açıklamada Rusya’ya yönelik yaptırım düzenlemelerinin, ABD Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi’ne (OFAC) geniş yetkiler verdiği hatırlatıldı. Bu kurumun yasaklı faaliyetlere destek sağladığı düşünülen kişilere de blokajlar ve yeni yaptırımlar uygulama yetkisi bulunuyor.

Yanıtta son olarak, “OFAC, Rusya’nın NSPK veya Mir sisteminin kullanımını Rusya Federasyonu toprakları dışında genişletme çabaları da dahil olmak üzere, Rusya’nın yaptırımlardan kaçınmasını destekleyenlere karşı bu yetkililerini kullanmaya hazırdır” ifadelerine yer verildi.

Dün Financial Times’da yer alan bir analizde Rusya’ya yönelik yaptırımlar konusunda ABD ve AB’nin Türkiye üzerindeki baskıyı artırdığı belirtilmişti. Gazetede kaleme alınan yazıda Türk bankaların Rusya’ya yönelik yaptırımları ihlal edecek bir kanal açmasından endişe edildiği kaydedilmişti.

 

Haberde ayrıca Türkiye’nin en büyük bankalarından Vakıfbank, Ziraat Bank, İş Bankası, Denizbank ve Halkbank’ın Mir sistemine dahil olduğu hatırlatılmıştı.

Geçtiğimiz ay Amerikan Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’ne (TÜSİAD) gönderdiği mektupta, Türk şirket ve bankalarını Rusya ile çalışmamaları konusunda uyarmıştı.

Mektupta, Rusya’nın yaptırımları Türkiye üzerinden delmek istediği belirtilerek, “Türkiye bankaları, yaptırım uygulanan Rusya bankalarıyla aynen ABD bankalarıyla olduğu gibi ilişki kuramazlar” ifadelerine yer verilmişti.

Financial Times’da bugün yer alan ve Batı ülkelerinden iki yetkiliye dayandırılan habere göre ABD ve AB, Türkiye’de bankacılık sektörünün usulsüz mali işlemler yürütülecek bir alan haline geleceği ve Rusya’nın yaptırımları ihlal edeceği bir kanal açacağından endişe ediyor.

Yazılı basından aldığım yukarıdaki bilgilerden sonra ABD tarafından bize yaptırım gelmesini düşünmek bile istemiyorum. Çünkü daha önce rahip bronson olayında yaşadığımız ekonomideki olumsuzluklar kabul edilebilir gibi değildir.

Rusya ile gerek ticari gerek sosyal olarak son derece iyi ilişkiler içindeyiz. Tabi ki ABD de bunun farkında ve çeşitli bahaneler uydurarak iç işlerimize karışmaya çalışıyor.

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist