Dr. Zeynep Bilgin Wührer[1]

Bundan bir ay önce, 5 Kasım 2020 tarihinde, Avusturya Ticaret Odaları Birliği’nin (WKO – Wirtschaftskammer Österreich) (Avusturya’nın dış temsilciliklerine Ticaret Müşavirleri, diplomatik statüyle bu kurumdan atanmaktadırlar) “Afrika ve Afrika’da yatırımlar” konulu Zoom toplantısına katıldım. Size izlenimlerimi tazesi tazesine bildirememiş de olsam, yarım gün süren briefingler, workshop’lar ve öğleden sonraya yayılan ikili görüşmeler çok verimli geçti. Her zamanki gibi. WKO’nun çeşitli bölgeler ya da ülkeler odaklı yıllık toplantılarına senelerdir severek katılıyorum ve davet edildiğim için de kendimi hep çok şanslı hissediyorum. Bu sene ilk kez Zoom üzerinden yapılan toplantı bambaşka boyutlarla bölgeyi tanımamızı sağladı da diyebilirim.

Gururla söyleyeyim. Türkiye de bu konuda büyük hamleler içinde. Avusturya’dan bir ay önce, 8-9 Ekim 2020’de sanal ortamda Türk ve Afrika iş dünyasını biraraya getiren “Türkiye-Afrika: Pandemi Sonrası Dünyada Güçlü Ortaklar” platformunu Ticaret Bakanlığımız ve DEIK  düzenlemişti. Sektörel toplantılara daha çok tarım, inşaat ve alt yapı, ticaret ve dağıtım, üretim ve enerji alanlarından firmalar katılmıştı. Bu etkinliğin bana göre en önemli iki özelliği, tüm platformun tüm yatırımcıların karşılıklı diyalogları için 6 ay boyunca açık tutulması ve Afrika ve Türkiye’deki girişimci öncü kadınların gücünü kuvvetlendirmek için ikinci gün bir ”Türkiye-Afrika Kadın Liderlik Diyalog Platformu” düzenlenmiş olması[1].

Kadınların konumu bu dış ticaret konularında nerelerde? Yeri gelmişken vurgulamadan geçemeyeceğim. WKO’nun Zoom toplantısında da düşüncelere yön veren kişiler arasında gerek Mag. Amelie Gross, gerekse Mag. Mariana Kühnel 30’lu yaşlarında gencecik kadınlar olarak dikkatimi çektiler. Biri hukuk, diğeri uluslararası ilişkiler eğitimi almış. Sade, planlı ve çalışkan kişiler. Mag. Kühnel WKO Genel Sekreter Yardımcısı ve gelişme projelerinden sorumlu.  Mag. Gross ise WKO başkan yardımcısı. Afrika’da Nairobi’de ve görevli dış ticaret müsteşarı MMag. Edith Predorf da böyle genç bir kadın ve Kenya ötesinde Ruanda’dan da sorumlu.

Bizim de Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan’ın[2] kadın olması gurur vesilesi. Yine de eğitim eşitliği ve sanayileşmede hızlı ilerlemiş birçok ülkeden çok daha önce kendisine seçme ve seçilme hakkı 1934’te[3] “hediye edilmiş” olan kadınlarımızın milletvekili olarak parlamento yer alması umulan düzeye bir türlü gelemedi. Tarihi gelişme içinde bu oran şu anda 17,3[4] yani dünya ortalaması %22’nin altındayız. Biz dünyada 117’nci sıradayken zirvede Ruanda ve Küba var[5]. Bugün Ruanda parlamentosu üyelerinin % 64’ü kadın. Ruanda’da bu konuda belki de en önemli kazanım, kadınların ekonomik yaşamın güçlü bir parçası olması için yapılan çalışmalar ve parlamentoda, siyasetin içinde karar mekanizmalarında daha fazla yer almalarına imkanlar tanınması. Soraya Hakuziyaremye başarılı bir kadın ve Ruanda’nın ticaret ve endüstri bakanı[6].  Afrika kıtasındaki kadının konumu, şehirleşme ve sanayileşme ile önemli aşamalar kaydetmiş durumda. “She Leads Africa” – O Afrika’yı yönetiyor – isimli organizasyon buna bir örnek[7]. Birey olarak Mo Abudu, medya sektöründe ve kadın girişimciler için bir öncü.

Olay kadının toplumsal yaşama siyasi boyutta da katılması olunca, okuyucunun cinsiyet farkına bakmadan affına sığınarak konuyu biraz dağıtmak istedim. Bilinçli olarak. Ruanda güzel bir örnek olarak karşıma çıkmasa, başka fırsatlar arayacaktım.

Peki kadının konumu bir tarafa, genel olarak WKO Avusturya’nın Afrika konulu kasım ayı zoom toplantısından biz neler kapabiliriz? Gündem “Afrika’nın sunacak nesi var” gibi banal bir soruyla açılmış olsa da, Mag. Mariana Kühnel bu sorunun yanıtı ötesinde sabah oturumları boyunca başka aydınlatıcı bilgiler de sundu. Afrika 1.3 milyar nüfus,  toplamda % 60’lık bir büyüme ve Fransa kadar gayrisafi milli hasıla ile yatırım potansiyelleri sunan, ihracatçılar için cazibesi çok yüksek bir kıta.  Akıllı telefonların iş yaşamında dağıtım kanalı görevi üstlendiği, şehirleşmenin yıl bazında kendini ikiye katladığı, yol-bina-köprü-şehir planlamasında hızlı değişimlerin yaşandığı bir kıta Afrika. Hal böyle olunca da her dış ticaretçi ya da yatırımcı kendi ülkesi için pastadan bir pay alma çabasında.

Evet, Mag. Amelie Groß’a göre de Afrika büyük çeşitlilik sunuyor. Belki sıkıntıları var, iklim değişikliğinden etkileniyor ve büyük bir uyarılma içinde. Ama endüstrileşmiş ülkelerin aşamalı olarak geçtiği bazı ekonomik gelişme aşamalarını atlayarak büyüyor Afrika ülkeleri. Hanelere telefon girmemişken, insanlar cep telefonu hiç kullanmamışken birden akıllı telefon kullanmaya başlıyor. Organizasyonlar bilgisayarla tanıştığı anda yazılım teknolojileri konusunda en yeni yatırımlara gidiyor. Bu hız şirketlerin kuruluşu ve stratejik yatırımlarında da gözleniyor. Kısacası, birçok gelişmekte olan ülke yapısında da rastlandığı üzere o çok severek öğrendiğimiz Walt Rostow’un aşamalı kalkınma ya da ekonomik büyüme modelini[8] yerle bir eden bir durum.

Bizim Afrika için neyimiz var”? Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Ticaret Odaları bu soruyu hep gündeminde tutmakta ve Türk girişimciler de bölgedeki yatırımlarını hızlandırmış durumda. Peki biz yenilikçilik (innovasyon) kavramı her sektörde dillere adeta pelesenk olan, son on yılda bu kavramı ekonomik planlarıyla tüm katmanlara yerleştiren ve katma değeri yüksek mal ve hizmetler üreterek dış ticaret fazlasını garantileme amacındaki Avusturya’nın bölgeye bakışından neler çıkarabiliriz? Türkiye’nin 1/10 nüfusuna ve büyüklüğüne sahip Avusturya, yüksek teknoloji ürünü ihracatıyla Afrika’da kendine kalıcı bir yer edinme yolunda. WKO Austria Advantage’ın çeşitli bölgelerdeki ticari temsilcileri sürekli iletişim, podyum tartışmaları ile karşılıklı bilgi aktarımıyla Afrika’da yerleşik 200 Avusturya firmasının çalışmalarını destekliyor ve yeni yatırımcılar için önemli bilgiler sunuyor.

Şimdi isterseniz önce WKO’nun 5 kasımdaki Afrika toplantısında vurgulanan birkaç ülkeye göz atalım.

Kuzeyde ilk akla gelen Mısır. Avrupa için coğrafi konumu ile ulaşım kolaylığı sunuyor. Nil Delta’sına hakim bir stratejik konumu var. Gelişmeleriyle de çevre ülkelerin ekonomilerine örnek oluşturuyor. Taşımacılıkta günümüzde de önemli bir suyolu olan Nil nehri, Mısır’dan Sahra Altı ülkelerdeki yatırım potansiyelini değerlendirmek için de dikkate değer bir lojistik sunuyor.

Yine Sahra Altı ülkelerden Ruanda’daki atılımlar dikkate değer. Kongo, Uganda, Tanzanya ve Brundi ile çevrili küçük bir ülke. Nil’in üst kollarının bir parçasını oluşturan ve neredeyse 300 km uzunluğundaki Nyabarongo (ya da Nyawarungu) nehri, Ruanda içinde yer alan en uzun nehir ve taşımacılıkta önemli bir yeri var.

Ruanda’da 25 yıl önce şiddet eylemlerinin yaşanmasını elverişli kılan ekonomik ve siyasi krizlerin[9] acılarından sıyrılmış bir profil görüyoruz Gerçi ülkede dış ticaretin olmazsa olmazı ulaşım ağı Kigali havaalanı dışında pek de iç açıcı değil.  Bu nedenle başkent Kigali yatırımcıların, iş adamlarının buluşma noktası sanki. Covid-19 nedeniyle buluşmalar e-platformlara taşınmış olsa da. Gelişmeleri kısaca bakarsak[10], 1. Ruanda 2001-2014 arası yıllık % 8’lik ekonomik büyüme sağlamış.  2015’te büyüme en çok inşaat, hizmetler, tarım ve sanayi ürünleri alanında,  2. Fakirlikle mücadelenin sürüyor (ama halkın %60’ı hala günde 1.25 ABD Doları ile geçiniyor), 3. Temelde tarım ülkesi olan Ruanda’da yapısal reformlarla sanayi toplumu olma yönünde adımlar atılmış, 4. Eşitsizlikle mücadelede yaşam beklentisinde, ilkokula kayıt olan öğrenci sayısında, eğitim düzeyinde ve  sağlık harcamalarında artış var. Start-up firmalar da özellikle eğitim ve e-öğrenim ağlarında hızlı bir gelişme içinde.

Ruanda’nın HS’e (harmonize sistem) göre 2019’deki temel ihracat kalemleri  kahve, çay, ve baharat (% 41), cevher ve cüruf külü (% 36) ve sebze (% 2.7)[11]. Cevher deyince temelde altın. 2018’de de altın ihracatı toplam içinde %65.6’lık bir oranda gerçekleştiği göz önüne alınırsa[12], Türkiye’nin mücevher olarak altın işleyen ve ihraç eden bir ülke olarak bu orandaki payını yükseltmesi düşünülebilir.  Ülkemiz dünyada altın mücevherat alanında rekabet gücü yüksek bir ülke. Üretim kapasitesi de yıllık 400 ton altın işlemeye uygun fakat kapasite kullanım oranı düşük kalmakta ve üretim miktarının sadece % 30-40’ı ihraç ediliyor[13]. Ruanda’daki altın madenleriyle yatırım ortaklıkları, yerinde üretim imkanlarının ve bölgeden doğrudan ihracata gidilmesi, düşünülmesi gereken konular olarak sıralanabilir. Altın derken bu madenin üretiminin siyanür gibi insan sağlığı için çok zararlı bir maddeyle gerçekleştirildiği gerçeğinin etik boyutunu da düşünerek  ve gözardı etmeden.

Afrika’da bugün Ruanda ve Ghana en hızla büyüyen ekonomiler. En hızlı gelişen sektörler? Telekomunikasyon ve internet sistemleri, finans, sinema. Microsoft’un yatırımları hızlı ve yaygın. Bankacılık sektörü internet bankacılığıyla atakta, çağ atlamış kanatlanmış gidiyor. Ruanda internet bankacılığı ile yatırım kolaylığında dünyada 40.ıncı, Afrika’da  ikinci.  Sinema? Hindistan’dan sonra en fazla film (çoğu da dizi film) Afrika’da çevriliyor, dünyadaki çeşitli ülkelere satılıyor ve satelitlerle izleniyor. Başka? Afrika modası dünya modacığında çığır açmış durumda. Tasarımcılar Afrika havasında giysiler ve aksesuarlar üretme ve pazarlama peşinde. Dünya altın rezervlerinin de % 40’ı bu kıtada. Yaratıcılık sunan yenilikçi firmalara da kapılar hep açık. Afrika ilk satırlarda da belirttiğim gibi ekonomik gelişmelerde Rostow’u basamaklarını atlaya atlaya büyüyor.

Tam güneyde Güney Afrika Cumhuriyeti için en önemli yatırım imkanları enerji alanında görülüyor. WKO’nun Johannesburg’daki dış ticaret delegesi ya da bize göre dış ticaret müsteşarı Martin Meischl’a göre bu ülkede her 3 ampulden biri Avusturyalı firmaların yatırımıyla gelen elektrikle yanıyor. Çünkü enerji üretimi için gereken güneş, rüzgar ve su üçlüsü bölgede bol. Durum böyle olunca da Avusturyalı firmaların temel amacı elektrik enerji üretiminde kömürden bu üç yenilebilir enerji kaynağına geçilmesi için gerekli yatırımları desteklemek olmuş. Güney Afrika Cumhuriyeti, Avusturya için bu açıdan da Afrika’daki en önemli pazarlardan biri.

Türkiye’nin de Afrika ile dış ticaretindeki en önemli ülke Güney Afrika Cumhuriyeti. Güney Afrika ile ilişkilerimizde madencilik alanında işbirliği ve kömür konusunda anlaşmalar düşünülmüş olsa da[14], potansiyelin enerji sektöründe yenilebilir enerji kaynaklarına ve üretim modellerine yönelmek olduğu ve bu konuda da Türkiye’nin sadece Güney Afrika Cumhuriyeti ile değil diğer Sahra Altı Afrika ülkeleriyle de uzun soluklu kalıcı yatırımlara yönelmesi anlamlı. Otomotiv ve yedek parça, gıda, madencilik, plastik, kimyasal, petrol alanlarındaki yatırım fırsatlarının da geliştirilerek sürdürülmesi ve rekabet gücümüz yüksek olan inşaat – altyapı sektöründeki yatırımlarımızın hızlandırılması, bu büyük pastadan pay almamızda mutlaka avantajlar sağlayacak.

Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği (AB) ile Serbest Ticaret Anlaşması (STA) var[15] ama Türkiye’nin STA listesinde Afrika’dan sadece Tunus, Fas ve Mısır yer alıyor[16]. Güney Afrika Cumhuriyeti ile yapılacak bir STA, dış ticaret ilişkilerinin hızlanması ve bölgedeki Türk yatırımlarının ivme kazanması açısından önemli bir girişim olarak görülmeli.

Fas ile STA’mız var dediğim için, Avusturya açısında Fas’ın önemine hemen geçersem, Fas, Afrika içinde önemli bir pazar. Afrika kıtasının gelirinin %9’unu sağlayan bir ekonomik büyüklüğe sahip. Avusturya’nın Fas’taki yatırımları hızla büyüyor. Avusturya’lı firmalarca kalıp teknolojisi kullanılarak yapılmış bir minareden bahsedilmesi ilginç. Hedef sürdürülebilirlik. Otomotiv sektöründe elektro-araçlar, enerji sektöründe rüzgar ve su gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı.  Afrika’nın en büyük güneş enerjisi parkı da yine Avusturya’lı yatırımcıların çabasıyla Fas’ta inşa edilmekte. Türkiye’den öncü kuruluşlar Fas’da dışticaret ilişkilerini otomotiften inşaata geliştirmekte.

Ülkeleri tek tek incelemek bir coğrafya dersi keyfinde olsa da, bazı genel bazı bilgiler vermek istiyorum. Afrika büyük bir hızla dev adımlar atıyor. Silicon Savannah deyişi tam da yerinde. Birçok sanayileşma aşamasını atlayarak kendini dijital devrimin içinde bulan ve dijital çözümler üretme fırsatlarına ilgi duyan bir kıta Afrika. Burada şubat 2021’de bu konuda gerçekleştirilecek workshop’a da değinmeden geçemiyorum[17]. Altyapı, mobil para, sağlık, enerji ve eğitim konularının dijital ortamda işleneceği ve en iyi uygulamaların tartışılacağı bir oturumlar dizisi ilgilileri bekliyor.

Afrika’nın genel yapısında neler görüyoruz? Afrika, enerjik, çalışkan, genç ve hızla büyüyen nüfusu ile de dünyanın geleceği. Kıtanın ekonomik ivme kazanmasında Almanya Federal Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı (Bundesministerium für wirtschaftliche Zusammenarbeit und Entwicklung – BMZ)’nın bölgede yaptığı ve “marshall plan” diye tanımladığı destek yardımların  büyük bir rolü olduğu yadsınamaz[18].  Avusturya’nın da ADA (Austrian Development Project) Avusturya Geliştirme Projeleri[19] çerçevesinde gelişmekte olan bölgelere yapılan 500 milyar €’luk 650 yatırım projesi ve programı içinde Afrika’ya da yer var.  Temiz su, eğitim, çevre bilinci, mesleki gelişim, girişimcilik gibi çeşitli alanları kapsayan 12 proje sadece son iki yılda başlatılmış ve 2021’de sonuçlandırılacak olanlar.

Avusturya Afrika’da nelere öncelik veriyor? Pandemi nedeniyle birçok ülkede yatırımlarda ve büyüme hızında yavaşlama söz konusu olsa da Avusturya’da bölge için yeni fikirler geliştiriliyor, yeni ürün ve üretim fikirleri olgunlaştırılıyor. Başkonsololuklarında görevli ticari müşavirler sahada bilgi topluyorlar ve Afrika firmalarıyla sıkı ilişkiler içindeler. Birçok ülkenin hükumetiyle ortak işbirliği anlaşmaları, yenilikçilik (inovasyon) stratejileri üzerine anlaşmalar imzalanmakta. Yeni yatırımlar için pazara giriş yöntemi olarak genelde yeşilalan projeleri (greenfield investements) tercih ediliyor. En büyük pazarı ve yatırım alanlarını sağlık, altyapı ve tarım ve gıda ürünleri sektörlerinde görüyor Avusturya. Altyapı yatırımları içinde temiz enerji, yol yapımı ve tüneller, hatta tarımda sulama alanları için çeşitli nehir kaynaklarında kanallar inşa ederek su künkleri döşenmesi öncelikli. Çünkü kıtada beslenme ve sağlık sorunlarına bağlı fakirlik hala kontrol altına alınabilmiş değil ve birçok bölgede şehirleşme ve ulaşımda eksikler büyük. Avusturya’nın yatırımlarını hızlandırmasındaki bir neden de, 30,3 milyon km2 ile Avrupa’nın üç misli büyüklükteki bu kıtada Çin’in bölgede uzun süredir yatırımlarını hızla geliştirmekte ve yerleşik sistemlerini bütüncül halde korumakta olması.

Afrika pazarlarına girişte dikkat edilen noktalar neler? Öncelikle araştırmaları iyi yapmak, güvenilir firmalarla potansiyel yatırım işbirliklerini konuşmak ve pazara birden çok çeşitli yöntemlerle girmek, uzun soluklu (sürdürülebilirlik) avantajlarını da beraberinde getirebilir.

  • Güven: Firmalarla doğrudan bireysel iletişim kurmak zor olduğu için acentalar kanalıyla potansiyel müşterilere ulaşmak daha kolay. Acenta konusunda da doğru kişileri bulmak, sonraki aşamada müşteriyle sağlam ve sürekli bir iş bağlantısının amaçlandığını vurgulamak önemli. Çünkü Afrikalı iş ilişkisi kurarken önce güven duyacağı bir ortam geliştirmek ister.
  • Araştırma: Pazarla ilgili istatistiki bilgilerin, raporların doğruluğu, potansiyel müşteri firmanın güvenilirliği iyice araştırılmalı. Birçok ülkede ithalat kısıtlamaları ve döviz kurunda istikrarsızlık, sağlam para sorunları da ekonomik sahnenin parçaları. Riski dağıtmak açısından uzun vadeli kredilerle ve iyi bir sigortacıyla çalışmak önem taşır.
  • Esneklik: Orta Avrupalı bir firma yöneticisi için iş yapısına bağlı detaylı planlama öncelikli ve vaz geçilmezdir. Uzun süreli çalışmalar sonunda varılan noktada birçok kişinin kararı artık kesin olarak iş planlarına yansımıştır. Afrika’da ise işler böyle yürümeyebilir. Durumsallıklardaki değişmeler planları etkiler. Bu gibi sürprizlere hazırlıklı olabilmek ve esnek davranabilmek, planları gerektiğinde değiştirebilmek önemli.
  • İletişim ağlarını güçlendirmede KOBI’lerin yatırımlarına ve yaptıklarına odaklanmak da bir avantaj. Özellikle Afrika ülkelerinde de bu yapılanmanın “smart production” akıllı üretim dediğimiz alanlarda önem kazandığı düşünülürse.
  • Sofistike projeler: Temiz enerji, altyapı (yol, köprü) yatırımda siyasi istikrar, ekonomik istikrar, güvenilir finansal kuruluşların varlığı önemli.
  • Dijital transformasyon ve çevre: Yepyeni iş alanları yaratılıyor, insanlar Zoom konferanslarıyla iş bağlantıları kuruyor, ihracat ve ithalat için karşılıklı anlaşmalar yapılıyor.

Gerek çevre sorunlarına çözümler gerekse dijital devrimde Avusturya firmaları birbiriyle yarışır havada Afrika’da daldan dala atlama çabasındalar. Ticari danışmanların belirttiği gibi Avusturya’da da üretim ve ihracat çok büyük oranda KOBİ’ler tarafından gerçekleştirildiği için orta ve küçük ölçekli bu firmalar Afrika’daki firmalarla hızla iletişime geçiyor. Öte yandan Türkiye’nin de Avusturya’ya da örnek olacak yatırımları var Afrika’da. “Afrika’da yerleşik partnerlerle nasıl çalışırız” konulu panele Çin ve Portekiz dışında Türkiye’den Tekfen İş Geliştirme Müdürü Mehmet Uluç Keskin’in davet edilmiş olması ve Avusturyalı yatırımcılar için örnek alınacak bilgiler sunması benim için çok gurur verici oldu. Tekfen Avrupalı yatırımcılar ile işbirliğine, seçilecek iş modellerinde ve stratejik ortaklıklarda girişimciliğe esneklikle yaklaşmaya hazır.

Diğer firmalarımız da büyük düşünerek atağa kalktıkça bu kıta pazarında  iyice yerleşmeye başlayan Çin’in etkisini kırmamız mümkün. Bölgede yeniden siyasi – askeri bir güç oluşturmaya başlama ötesinde ticari yatırımlarla piyasaya hakim olmayı hedefleyen Rusya’nın da önemi gözardı edilmemeli.

Yapılması gereken, sanayi üretimi teknolojilerinde de yenilebilir enerji yatırımlarıyla atağa geçebilmek ve rekabet avantajı yakalamak. Afrika’da ihracat ya da yatırım için seçilen bölgelerde ofisler açarak bulunmak, kültürel yapıları tanımak, farklı örgüt kültürleriyle yakınlaşmak, altyapı sorunlarını anlamak ve bu konularda çözüm üretici projeler üretmek, halkın ödeyebileceği uygun fiyatlı enerji üretimlerine yatırım yapmak, Afrika’da iş yapmanın anlamına etik boyutla yaklaşmak, yatırımlarda süreklilik ve ilişkilerde sürdürülebilirlik için öncelikli olmalı. Afrika kıtasında ne yapıyorum sorusuna yanıtı, günlük ihtiyaçları karşılayan ürünler satmanın ötesinde. Insan hayatına katkı sağlayan, yaşam koşullarını iyileştiren sağlık ve enerji ötesi sanayi projelerinde toplumlara uzun vadeli katkılar sağlayan yatırımlara imza atmanın gururunu taşımak. Elektrik enerjisi üretimi için yatırımlar rüzgar ve su enerjilerinde yoğunlaşıyor. Sanayi dallarındaki üretim için gerekli elektrik enerjisi üretimi ise halen fosil enerjilerle sağlanıyor. Bu konuda yenilikçi projelere yatırım, Türkiye’nin Afrika dışında kendi içindeki sanayi üretimi için de yenilebilirlik ve süreklilik için öncelikli olmalı. Bugün için pahalı yatırımlar olarak görülse de, öncelikle çimento üretiminde çığır açan yeni teknoloji yatırımlarına devlet destekleri ve TÜBİTAK projeleriyle ağırlık verilmeli. Yeşil hidrojen[20], rüzgar ve güneş enerjisini tamamlayıcı nitelikte. Bilindiği gibi hidrojen sıfır karbon enerji kaynağı. Yenilenen  elektroliz sistemleriyle su hidrojen ve oksijene ayrıldığında yeşil hidrojen üretilebiliyor ki gelecek on yıla damgasını vuracak gibi. Yüksek ısılarda ya da ısı yoğunluğunda enerji gerektiren (su ve rüzgardan elde edilen enerjilerin yeterli olmadığı), bu nedenle de enerji kazanımında fosil kullanılan inşaat sektörünün olmazsa olması çimento ya da madencilik ve kimya endüstrisindeki karbon salınımı sorununu çözecek yeşil karbon. Paris Anlaşması’nın hedeflerine ulaşmak için gerekli 4 teknolojiiden de biri sayılıyor. Avustralya, Şile, Çin, Güney Kore, Malezya, Norveç ve ABD gibi cuz yenilebilir enerji kaynaklarına sahip ülkeler için de önemli bir yatırım alanı.

Nijeryalı girişimci Hakeem Belo-Osagie’nin de dediği gibi “courage and risk build the core of an international journey”. Yani uluslararası bir gezinin özünü cesaret ve risk birleşimi oluşturuyor.

Güney Afrika’daki WKO dış ticaret müsteşarı Martin Meischl’a göre Afrika hiç bir ihracat stratejisi planı dışında kalmamalı. Sadece harekete geçmeli ve başlamalı. Avusturya atağa kalkma sürecinde. Kuzeyde 3, Sahra Altı’nda da WKO’nun 3 ticaret ofisiyle kültür ve yatırım imkanları sürekli olarak inceleniyor, raporlanıyor. Avusturya’nın girişimlerine baktığımızda görülen, WKO’nun dış ticaret delegeleriyle Afrika’daki belli başlı ülkelerde ilişkileri geliştirmek için iyi bir iletşim ağı kurmuş olması.  Bizim de Ticaret Bakanlığımızın Afrika’daki çeşitli başkonsolosluk ve elçiliklerde görevli ticaret ateşeleri ve müşavirlerinin çalışmaları dış ticaretçilerimize ışık tutan katkılar sağlıyor. Bu çalışmalar bana,  Kurtuluş Savaşımızda Ulu Önder’in Sakarya Meydan Savaşına ve bağımsızlık mücadelemize yön veren ifadesini hatırlatıyor: “Hatt-ı müdafa yoktur. Sath-ı müdafa vardır. O satıh bütün vatandır[21]”.  Çünkü eğer amaç dünya ticaretinde Türkiye’nin söz hakkının diğer ülkelerin rekabet gücüne karşı daha önde olması ise, bizim için bir çizginin değil bir alanın elde edilmesi önceliklidir. O alan da çeşitliliği bol, her ülkesinin özgün yapısıyla bize yeni imkanlar açacak olan tüm Afrika kıtasıdır. Büyük Atatürk’ün, diğer vecizeleri gibi bu olağanüstü istisnai sözünden yola çıkarak, biraz da Jay Conrad Levinson’dan esinlenip “Sath-ı Hücum” mu desek acaba?

[1] Prof. Dr. Zeynep Bilgin Wührer Avusturya / Graz – Fachhochschule Joanneum’da “Uluslararası Tüketici Davranışı” ve “Uluslararası Pazarlama” dersleri vermekte. Marmara Üniversitesi İng. İşletme Bölümünü’nde 1990-2013 yılları arasında öğretim üyesiydi. 2013’te ailevi nedenlerle emekli olup Avusturya’ya taşındı.

[1] Türkiye-Afrika Arasında Sanal Ticaret Kervanı – DEIK Basın Açıklaması, 12.10.2020. Bkz: https://www.deik.org.tr/basin-aciklamalari-turkiye-afrika-arasinda-sanal-ticaret-kervani, 11.12.2020.

[2] Ticaret Bakanlığı – Ruhsar Pekcan. Bkz: https://ticaret.gov.tr/kurumsal/ruhsar-pekcan, 11.12.2020.

[3] 1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa kadınlara önce Belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanımıştır. Milletvekili seçme ve seçilme hakları, 5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliğiyle elde edilmiştir.

[4]  Türkiye Büyük Millet Meclisi Milletvekilleri Dağılımı – Cinsiyete Göre Dağılım, Bkz: https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/milletvekillerimiz_sd.dagilim, 11.12.2020.

[5] Kadın milletvekili oranında Türkiye 117’nci sırada; zirvede Ruanda ve Küba var, Bkz: https://tr.euronews.com/2020/03/10/kadin-milletvekili-oraninda-turkiye-117-nci-sirada-zirvede-ruanda-ve-kuba-var, 11.12.2020.

[6] MINICOM – Ministry of Trade and Industry, Bkz: https://www.minicom.gov.rw, 11.12.2020.

[7] She Leads Africa – #1 destination for smart and ambitious African women, Bkz: https://sheleadsafrica.org, 11.12.2020.

[8] Rostow, Walt. W. (1959). “The Stages of Economic Growth”,  The Economic History Review, 12 (1): 1-16. Bkz: https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/j.1468-0289.1959.tb01829.x, 11.12.2020.

[9] Çoban, Ebru (2008). “Uluslararası Hukukta Soykırım Suçu ve Suça Zemin Hazırlayan Toplumsal Yapılar: Ruanda Örneği”, Uluslararası İlişkiler, 5 (17): 47-72. Bkz. https://www.jstor.org/stable/43926417?seq=1, 11.12.2020.

[10] 5 things to know about Rwanda’s economy, World Economic Forum, Bkz: https://www.weforum.org/agenda/2016/04/5-things-to-know-about-rwanda-s-economy/, 11.12.2020.

[11] Workman, Daniel (2020). “World’s Top Exports – Rwanda’s Top 10 Exports”. Bkz: http://www.worldstopexports.com/rwandas-top-10-exports/, 11.12.2020.

[12] OECD World Report – Rwanda,  Bkz: https://oec.world/en/profile/country/rwa/, 11.12.2020.

[13] Mücevherat Sektör Raporu – 2020, İhracat Genel Müdürlüğü Maden, Metal ve Orman Ürünleri Dairesi, T.C. Ticaret Bakanlığı. Bkz:  https://ticaret.gov.tr/data/5b87000813b8761450e18d7b/M%C3%9CCEVHERAT%20SEKT%C3%96R%20RAPORU%202020.pdf, 11.12.2020.

[14] Güney Afrika İle Türkiye Arasındaki Potansiyel Yatırımlar Ele Alındı, DEIK Basın Bülteni, 19.10.2017. Bkz:  https://www.deik.org.tr/basin-aciklamalari-guney-afrika-ile-turkiye-arasindaki-br-potansiyel-yatirimlar-ele-alindi, 11.12.2020.

[15] Güney Afrika Ülke Bülteni, 2018. DEIK, Bkz: https://www.deik.org.tr/uploads/guney-afrika-2cf.pdf, 11.12.2020.

[16] Yürürlükte Bulunan STA’lar – T.C. Ticaret Bakanlığı, Bkz: https://ticaret.gov.tr/dis-iliskiler/serbest-ticaret-anlasmalari/yururlukte-bulunan-stalar, 11.12.2020.

[17] Learning Journey ins Silicon Savanah, Nairobi, Von der Innovationskraft des digitalen Afrikas lernen , 22 bis 25 Februar 2021. Identifire – Employer Branding & Corporate Culture, Bkz: https://www.identifire.at/was/workshops/lernreise-silicon-savannah, 15.12.2020.

[18] Detay için bkz: https://www.bmz.de/de/laender_regionen/marshallplan_mit_afrika/index.html, 11.12.2020.

[19] Austrian Development Agency Projekte. Bkz: https://www.entwicklung.at/themen/projekte, 15.12.2020.

[20] Carbeck, Jeff (2020). “Green Hydrogen – Zero carbon energy to supplement wind and solar”, Energy. Top 10 Emerging Techonologies of 2020. Scientific American, December 2020, S. 34.

[21] Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı – T.C. Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu. Savunma hattı (çizgisi) yoktur, savunma sathı (alanı) vardır. Bkz: https://www.atam.gov.tr/nutuk/savunma-hatti-yoktur-savunma-sathi-175-vardir, 13.12.2020.