Fransa Başbakanı François Bayrou’nun, ekonomiyi canlandırmak amacıyla iki resmî tatil gününü kaldırmayı önermesi, sadece Fransa’da değil, tüm Avrupa’da “acaba en çok tatil yapan kim, gerçekten çok mu tatil yapıyoruz, daha mı fazla çalışmalıyız?” tartışmasını alevlendirdi.
Bayrou, Paskalya Pazartesi ve II. Dünya Savaşı’nın sona erdiği 8 Mayıs gününün kaldırılmasını gündeme getirdi. Böylece ülke ekonomisine yaklaşık 44 milyar euro katkı sağlanacağını savundu. Ancak Fransız Ulusal İstatistik ve Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü, bu iki günün kaldırılmasının toplam ekonomik büyümeye etkisinin sadece %0,06 gibi çok sınırlı olacağını açıkladı.
Bu öneri, sosyal medyada da geniş yankı buldu; “Fransızlar gerçekten çok mu tatil yapıyor?”, “Tatili azaltmak ekonomik sorunları çözer mi?” gibi sorular yeniden sorulmaya başlandı.
Tatilin çalışan için önemi
Tatil, modern çalışma hayatında yalnızca bir “lüks” değil; çalışan sağlığı, verimliliği ve toplumsal refah için zorunlu bir ihtiyaç olarak görülüyor. Düzenli tatil, çalışanların hem zihinsel hem de fiziksel olarak yenilenmesine yardımcı oluyor; stresin azalmasını, iş kazalarının ve hatalarının azalmasını sağlıyor.
Psikolojik araştırmalar, düzenli ve yeterli tatil yapabilen çalışanların, tatil dönüşünde işlerine daha motive ve daha üretken bir şekilde döndüklerini gösteriyor. Uzun süre tatil yapmadan çalışmak ise hem tükenmişlik sendromunu hem de uzun vadede sağlık problemlerini artırıyor.
Avrupa’da ve Türkiye’de tatil olanakları: Resmî tatil ve izin günleri açısından karşılaştırma
Avrupa İstihdam Hizmetleri (EURES) ve EuroVerify verilerine göre:
Avrupa’da en çok resmî tatil günü olan ülke Kıbrıs: yılda 15 gün resmî tatil.
Onu 14’er günle Bulgaristan, Hırvatistan, İzlanda, Malta ve İspanya takip ediyor.
Fransa şu an 11 resmî tatil günüyle Avrupa ortalamasının biraz üzerinde. Ancak Bayrou’nun önerdiği gibi iki gün kaldırılırsa, sayısı 9’a düşecek ve en alt sıralara yaklaşacak.
En az resmî tatil günü: İngiltere ve Galler’de sadece 8 gün.
Türkiye’de ise ulusal ve dini bayramlarla birlikte yılda toplam 15,5 gün resmî tatil bulunuyor. Bu da Avrupa ortalamasına göre yüksek sayılır; hatta resmî tatil günü açısından Türkiye, Kıbrıs ile birlikte Avrupa’daki en yüksek seviyedeki ülkeler arasında yer alıyor.
Ancak resmî tatil sayısı, çalışanların toplam yıllık izin hakkı ile birleştiğinde tablo değişiyor:
Avrupa ülkelerinde yıllık ücretli izin süreleri genellikle 20 gün ve üzeri.
Fransa, Almanya ve İspanya gibi ülkelerde çalışanlar yasal olarak yılda en az 25-30 gün ücretli izin kullanabiliyor.
Türkiye’de özel sektörde çalışanlar için yasal yıllık izin süresi, hizmet süresine göre 14 gün (1-5 yıl arası) ile 26 gün (15 yıl ve üzeri) arasında değişiyor. Bu da birçok Avrupa ülkesine göre daha kısa.
Dolayısıyla Türkiye’de resmî tatil sayısı Avrupa’nın en yükseği arasında olsa da toplam yıllık izin hakkı bakımından Avrupa ortalamasının gerisinde kalıyor.
İşverenlerin tatile bakışı ve işin ekonomik boyutu
Avrupa’da birçok işveren, tatilin çalışan verimliliğine ve motivasyonuna katkı sağladığını kabul ediyor. Özellikle Batı Avrupa’da “çalışan mutluluğu” ve “iş-özel hayat dengesi” kavramları uzun süredir yönetim stratejilerinin bir parçası.
Ancak ekonomik kriz, artan rekabet ve işgücü maliyetleri sebebiyle bazı işverenler, resmî tatil günlerini fazla bulabiliyor. Fransa’da da Başbakan Bayrou’nun önerisi, iş dünyasından kısmen destek görürken; çalışan sendikaları ve sosyal taraflar tarafından eleştirildi.
Türkiye’de de benzer bir bakış açısı var: Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) resmî tatil ve yıllık izin günlerinin üretim ve hizmet süreçlerini sekteye uğrattığını, maliyetleri artırdığını düşünüyor. Buna karşılık büyük şirketlerde, çalışan bağlılığını artırmak ve nitelikli iş gücünü elde tutmak amacıyla resmi izin günlerinin yanı sıra ekstra “sosyal izin günleri”, “doğum günü izni” gibi uygulamalar yaygınlaşıyor.
Sonuç olarak
Fransa’da resmî tatillerin azaltılması tartışması, sadece bir ülkenin iç meselesi değil; modern dünyada “daha çok çalışmak mı, daha sağlıklı ve dengeli çalışmak mı?” sorusunu da gündeme taşıyor.
Avrupa’da en çok resmî tatil günü olan ülke Kıbrıs. Türkiye ise resmî tatil sayısı bakımından üst sıralarda. Ancak toplam yıllık izin ve çalışan refahı açısından hâlâ yol kat etmesi gereken noktalar var.
Tatil, sadece ekonomiyi yavaşlatan bir “ara” değil; daha verimli, sağlıklı ve sürdürülebilir bir iş hayatının olmazsa olmaz bir parçası. Bu dengeyi doğru kurmak hem çalışan hem de işveren için uzun vadede kazanç sağlıyor.
Kaynak: Euronews
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar