Devalüasyon kelimesi, Latince devaluation kelimesinde dilimize yerleşmiştir. Kelime anlamı ise bir şeyin kıymetinin düşmesidir. Ekonomide kullanılan devalüasyon kelimesi ise bir ülkenin para biriminin uluslararası para piyasalarında değerinin düşürülmesidir.

Ülkelerde hükümetler tarafından paranın değeri kontrol altına alınır. Ülkenin ekonomik gelişmelerine göre para birimi, uluslararası para birimine göre yeniden belirlenir. Bir ülkenin para biriminin uluslararası para birimlerine göre karşılığının belirli bir oranda düşürülmesine devalüasyon, yükseltilmesine ise revalüasyon denir. Dalgalı kur politikası uygulayan ülkelerde milli paranın değerini piyasada oluşan arz ve talep belirler. Merkez bankası tarafından müdahale ile dalgalı kur politikası uygulayan ülkelerde ise merkez bankasının piyasaya müdahalesi söz konusudur.T.C. Merkez bankası, gerekli gördüğü durumlarda diğer bankalar aracılığıyla piyasaya döviz satarak dövizi kontrol etme yoluna gidebilir. Böylece paranın değeri istenilen seviyede tutulmaya çalışılır.

Bir ülkenin ekonomi yönetimi tarafından milli para biriminin uluslararası para piyasalarına göre belli bir oranda düşürülürse; milli para birimi o oranda değer kaybetmiş olur ve para devalüe edilmiş demektir.

Bir ülkede devalüasyon olursa;

*Para değeri düşeceğinden ithalat maliyeti yükselir:

*İhracat rakamları yükselir.

*Enflasyon yükselme eğilimimdedir.

*Faizler yükselir.

*Cari açık azalır.

*Bütçe açık verir.

*Ekonomi durağanlaşır veya yavaşlar.

Devalüasyon olunca bir ülkenin makroekonomik dengeleri bozulur. İç ve dış satın alma gücü azalır. Kurlarda ani düşüşler yaşanabilir.

Türkiye’de devalüasyon ne zaman oldu sorusunun cevabına şu şekilde cevap verilebilir: 1923’ten 24 Ocak 1980 kararlarına kadar sabit döviz kuru rejimi, 1980- 2001 yılları arasında da müdahaleli kur rejimi uygulandı. 2001 yılında resmi olarak tam dalgalı kur rejimine geçildiğinin açıklanmasına rağmen Türkiye’de tam dalgalı döviz kuru rejimi uygulandığı söylenemez. TCMB, kurlarda aşırı hareketlerin yaşandığı durumlarda TL’nin değerinin ABD doları ve diğer temel para birimleri karşısında belirli bir aralık içinde dalgalanmasını sağlamak için döviz alım satımı yaparak zaman zaman piyasaya müdahale ediyor. 

Türkiye’de, 1923 – 2001 yılları arasında çok sayıda devalüasyon yapıldı. Cumhuriyetin kurulduğu 1923 yılında Dolar/ TL paritesi 0,75 TL idi. Türk Lirası, dolar karşısında ilk kez 1940 yılında %48 oranında devalüe edildi ve Dolar /TL paritesi 1,11 TL’ye yükseldi, Parite daha sonra 1946’da 2,82’ye, 1958 yılında 9 TL’ye, 1970 yılında da 9 TL’den 15 TL’ye yükseldi. Devalüasyonlar, izleyen yıllarda daha da sıklaştı. 1980 yılında TL %49 oranında devalüe edildi ve ABD doları /TL paritesi 35 TL’den 70 TL’ye yükseldi. Daha sonra yapılan müdahalelerle ABD doları /TL paritesi 1994 yılında 15.000 TL’ den 40.000 TL’ye ve 2001 yılında da 650.000 TL’den 1,5 milyon TL’ye yükseldi.

Tarihte Yaşanan Devalüasyon Örnekleri

Geçmişte birçok ülkede ekonomik yıkımlara neden olan çok sayıda devalüasyon yapılmış. Bunların arasında en çok öne çıkanlar:

2008 -2009 Zimbabwe Doları; 2008 Eylül ayında 1,000 ZWD olan ABD doları / Zimbabe doları (ZWD) paritesi, hiper enflasyon nedeniyle 2009 Şubat’ında 300 trilyon ZWD’ye yükseldi. 

1923 Alman Markı; 1914 yılında ABD doları / Alman Markı (DM) paritesi 4 DM iken, savaşın getirdiği ekonomik yüklerin etkisiyle parite 1920’de 70 Dm’ye ve 1923 yılının sonunda ise 4 trilyon Dm’ye yükseldi. 

NOT: Döviz.com sitesinden yardım aldım.

Saygılarımla

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist