Eşel mobil terimi Fransızca “echell mobile” sözcüğünden gelip Türkçe olarak günümüzde kullanılmaktadır. Basitçe ifade etmek gerekirse fiyat hareketlerinin fiyat ve ücret seviyelerinin belirlenmesinde kullanılır.

Eşel mobil sisteminin temele amacı ülkede çalışan kesimlerin fiyat artışlarından etkilenmemeleri, alım güçlerinin düşmemesi için ve bunun süreklilik kazanması için, ücret gelirlerinin ülkedeki enflasyon oranına göre kendiliğinden ayarlanmasının sağlanmasıdır. Böyle bir sistemde hayat pahalılığın önüne geçmek amacıyla ücretlilerin gelirleri için pazarlık söz konusu olmamakta, fiyatlara gelen zamlar ücret gelirlerine otomatik olarak yansıtılmaktadır. Örneğin kişilerin hayat pahalılığına %10 zam geldiğinde ücretlere de hızlı şekilde aynı oranda zam yapılmasıdır. Tabii ki verilen ücret zamları işverenler tarafından karşılanmaktadır. Ancak burada bir hususu gözden kaçırmamak gerekir. Pahalılık her zaman fiyatların yükselmesi anlamına gelmez. Yükselen fiyatlardan tüketicinin alım gücünün düşmesidir.

Eşel mobil sisteminde ücretlilerin satın alma gücünü koruyabilmek, enflasyondan olumsuz etkilenmesini önlemek için ücret seviyesi enflasyon oranında arttırıldığından işçi işveren pazarlığı söz konusu değildir. Toplu iş sözleşmeleri yenilemek söz konusu değildir çünkü ücretler otomatik olarak artacaktır.

Ülkemizde bir süredir uygulanan akaryakıtta eşel mobil sistemi, akaryakıt ürünleri ne uygulanan son zamlardan sonra rafa kaldırılmıştır. Çünkü uzunca bir süreden bu yana akaryakıta gelen zamlar tüketicilere yansıtılmadan akaryakıttan alınan özel tüketim vergileri ile karşılanıyordu. Başka bir ifade ile gelen zamlar ÖTV’den karşılandığından devletin vergi gelirleri azalmakta idi. Ancak her konunun olduğu gibi bu konunun da bir limiti olduğu kesindir. Devlet, gelirlerin bir yere kadar azalmasına katlanabilir. Özellikle salgınını yanında Doğu’da yaptığımız terörle mücadele, dış ilişkiler korona virüs nedeniyle yapılan harcamalar küçük boyutlu giderler değil aksine çok kayda değer rakamlardır. Böyle olunca da zorunlu olarak akaryakıtta uygulanan eşel mobil sisteminden vazgeçilmiştir. Önümüzdeki dönem belki uzun bir süre akaryakıtta eşel mobil sistemi uygulanabilir. Akaryakıtta eşel mobil uygulaması durumunda meydana gelen fiyat düşüşleri ücretlere yansıtılmamaktadır. Ülkemizde akaryakıtta eşel mobil sistemi 17 Mayıs 2018 tarihinde uygulanmaya başlanmıştı.

Özellikle döviz fiyatlarının artması sonucu akaryakıt fiyatları da yükselmekte, buna bağlı olarak birçok ürünün fiyatı artmaktadır. Özellikle petrol zammı iğneden ipliğe birçok üründe fiyat artışlarına sebep olmaktadır. İşte artan fiyatlara karşı tüketicilerin satın alma gücünü (ücretlilerin) koruyabilmek adına eşel mobil sistemi uygulanır. Esas amaç, tüketicinin fakirleşmesine müsaade etmemektir.

Burada sistem sadece asgari ücretlilerde uygulandığı gibi maliye bakanlığının alacağı karara göre tüm ücretli kesime uygulanabilir. Böylece çalışan nüfusun mümkün olduğu kadarı sistemden faydalanır.

Bazı ülkelerde eşel mobil sistemi kanunla uygulanır. Sadece maliye bakanlığının yetkisinin dışına çıkılarak hangi ücretlilere uygulanacağı gibi konular yasayla belirlenir. Ancak kabul edilen yasada belli bir enflasyon oranı baz alınabilir. Mesela fiyatlarda meydana gelebilecek en az %3 veya 5’lik artışların üzeri uygulanması kabul edilebilir.

Ayrıca bazı ülkelerde de eşel mobil sistemi sözleşmelerin içine alınmakta ve sistem uzun süre uygulanmaktadır.

Ülkemizde eşel mobil sistemi yasası uygulamaya konulmamıştır. Ancak belirli periyotlarda yapılan toplu iş sözleşmelerinde eşel mobil sisteminin pazarlık konusu yapıldığı aşikardır. İşveren ve işçi sendikaları eşel mobil sistemini kabul etmiştir.

Akaryakıt fiyatlarına gelen zamların ÖTV tarafından karşılandığını yazmıştım. Fakat akaryakıta gelen fiyat düşüşleri için ÖTV’nin arttırılması gerekecektir.

Dönem dönem akaryakıtta uygulana eşel mobil sisteminde gelen zamlar ÖTV ile karşılanması mümkün olmayabilir. (Ülkemizde bugün olduğu gibi.) Bu durumda akaryakıta zam gelmesinden doğal bir çözüm olmayacaktır. Akaryakıta zam gelmesi tepeden tırnağa fiyatların yükseleceğinin sinyalini vermektedir.

Enflasyon yükseleceği için alım gücümüz yine düşecek ve biraz daha fakirleşeceğiz. Bu durumdan kurtulmamız için ise döviz rezervimizin yeterli olması gerekir. Yabancı yatırımcıların sıcak para getirmelerini sağlamamız gerekecektir. Bu da ancak üretim artışı ile mümkün olacaktır.

(NOT: Yukarıdaki yazı için yatırım kredi sayfasından yardım aldım.)

Saygılarımla

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist