Cari açık, bir ülkenin aylık veya yıllık olarak ihraç ettiği mal, hizmet veya finansal aracı, yurt dışından ithal etmesidir. Başka bir ifade ile cari açık, ülkenin dış ticaret verilerinin negatif çıkması sonucu oluşur. Yani ülkenin dış ülkelere ödediği mal ve hizmet bedelinin, yırt içinden aldığı mal ve hizmet bedelinden fazlasıdır. Cari açık oluşumu, ülkenin finansal ve ekonomik açıdan güç kaybetmesine ve ülke parasının değer kaybetmesine sebep olabilir.

Cari açık, bir ülkenin dış ticaret hesabındaki negatif farkı gösterir ve birçok faktöre bağlıdır. Aşağıdaki durumlar cari açığın oluşmasına neden olabilir:

İhracat-ithalat dengesi: Ülkenin ihracatının ithalatından düşük olması, cari açığın oluşmasına neden olabilir.

Maliyet faktörleri: Ülkenin içerisinde maliyetlerin yüksek olması ve dışarıya rekabet etme kabiliyetinin zayıf olması dışarıdan satın almayı artıracağından cari açığın oluşmasına neden olabilir.

Para birimi değerinin yükselmesi: Ülkenin para birimi değerinin dünya ülkeleri para birimlerine göre yükselmesi, ülkenin dışarıya satacağı mal ve hizmetin pahalılaşmasına neden olarak cari açığı oluşturabilir.

İç talebin artması: Ülkenin içinde mal ve hizmet talebinin artması, dışarıdan mal ve hizmet ithalatının artmasına neden olabileceğinden, fazla satın alma kaynaklı cari açık oluşabilir.

Yatırım ve iş dışı harcamalar: Turizm amaçlı yurt dışına giden ülke vatandaşları ve ülkede çalışan yabancı ülke vatandaşlarının döviz çıkışına neden olması kaynaklı cari açık görülebilir.

Cari açık genelde tek bir sebebe bağlı olarak oluşmaz. Bu faktörlerin bir kombinasyonu, cari açığın oluşmasında etkilidir. Ülkenin ekonomik ve mali durumunun gözden geçirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması, cari açığın azaltılmasına ve ülkenin ekonomik güçlenmesine yardımcı olabilir.

Cari açık ne demek sorusu, ülkelerin ekonomik göstergelerden biri olup cari açığın fazla olması durumunun ekonominin güçsüzlüğünü gösteren bir hesaplama olduğu şeklinde yanıtlanabilir. Cari açık, bir ülkenin yıllık ihracatının ithalatından daha az olduğu durumda oluşur. Cari açık artarsa, ülkenin dış borçları da artar. Ayrıca, para birimi değer kaybedebilir ve enflasyon oranları da artabilir. Bu durum, ülkenin yatırım ortamının bozulmasına ve dış yatırımların azalmasına neden olabilir. Cari açık artışının uzun vadede ekonomik büyümeyi yavaşlatması ve ülkenin kredi notunun düşmesi gibi negatif etkileri de bulunabilir. Ayrıca, cari açığın artması, ülkenin dış fonlara ihtiyacının artmasına neden olabilir. Dış fonlar, ülkenin ekonomik durumunu kısa vadede desteklemek için kullanılabilir, ancak uzun vadede bu durum ülkenin ekonomik borçlarını artırabilir ve ülkede borçları ödeme güçlüğü yaşanabilir.

Yani cari açığın artması ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir, dış borçların artmasına neden olabilir ve enflasyon oranlarının yükselmesine neden olabilir. Cari açığı kapatmak için uygulanabilecek stratejilerden bazıları şunlardır:

Yerli üretimi artırmak: Yerli üretimin artması ithalat ihtiyacını azaltacağından cari açığı düşürebilir.

İhracatı artırmak: Ülkenin ihracatının artması ülkeye para girişi sağlar ve alış-satış arasındaki farkın azalmasına yardımcı olur.

İthalatı azaltmak: Ülkenin ithalatını azaltması ülke dışına çıkan paranın azalamasın sağlayarak cari açığı düşürebilir.

Fiyatların düzenlenmesi: Ülkedeki fiyatların düzenlenmesi, ithalatı azaltabilir ve cari açığı azaltabilir.

Borçların kontrol edilmesi: Ülkenin borçlarının kontrol edilmesi, cari açığı azaltabilir.

Bu stratejilerin uygulanması, “Cari açık nasıl kapatılır?” sorusunda etkilidir ve ekonomik dengenin sağlanmasına yardımcı olabilir. Yine de ülkelere göre sebeplerin değişken olduğu ve stratejilerin duruma uygun belirlenmesi gerektiği unutulmamalı. Yukarıdaki bilgilerden sonra ülkemizdeki cari açık durumuna gelirsek biz uzun yıllardan bu yana cari açık vermekteyiz. Bunun anlamı üretmeden tüketmemiz olarak tanımlanabilir. Yurt içinde üretim miktarından çok yurt dışından ithalat yapmamızdan kaynaklanmaktadır.

Cari açığı kapatabilmemiz için öncelikle yurt dışından ithal ettiğimiz ürünler başta olmak üzere kendi üretim miktarımızı arttırarak ihracatımızın ithalatı geçmesiyle mümkündür. Ancak günümüzde yerli ürettiğimiz malları ara mal ve hammaddesinin <<<<<%50 den fazlası ithalat yoluyla tedarik edilmektedir. İhracat rakamlarımız son derece iyi olmasına rağmen ithalat rakamlarını geride bırakamamaktadır. Dolayısıyla ihracatın fazla olması ithalatla birlikte değerlendirilmelidir. Bir başka konu ise ihraç ettiğimiz veya ürettiğimiz ürün çeşididir. Yükte hafif pahada ağır, katma değeri yüksek, teknolojik ürünler üretmeliyiz ve ithal ikame ürünlere ağırlık vermeliyiz. Bugün ihracat kalemlerimizin en çoğunu sebze olarak açıklayabiliriz. Sebze nin de ihracatı önemlidir ama önemli olan üretimde ithal ürün kullanımının minimuma indirilmesidir.

T.C. Merkez bankası Şubat 2023’e ilişkin ödemeler dengesi istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye’nin cari işlemler hesabı, şubatta 8 milyar 783 milyon dolar açık verirken, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabında 834 milyon dolar fazla oluştu.

12 aylık cari açık şubatta 55,4 milyar dolar oldu.

Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı şubatta 10 milyar 401 milyon dolar oldu.

Bu dönemde, hizmetler dengesi kaynaklı girişler 2 milyar 334 milyon dolar, seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler de 1 milyar 652 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Birincil gelir dengesi kalemi şubatta 815 milyon dolar net çıkış, ikincil gelir dengesi kalemi ise 99 milyon dolar net giriş kaydetti.

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist