Bu yıl ay sonları itibarıyla mayısta 122,2 milyar dolara kadar çıkan ‘yıllık’ dış ticaret açığı, son beş ayda 10 milyar dolara yakın küçülerek, ekim sonu itibarıyla 112,4 milyar dolarla 2023’ün en düşük düzeyine indi.

Yıllık bazda dış ticaret açığı mayıstan bu yana 10 milyar dolara yakın küçülerek ekim sonu itibarıyla 112,4 milyar dolar oldu ve bu yıl aylar itibarıyla en düşük düzeyine geriledi. Ancak kalan iki ayda da dış ticarette bu trend devam etse bile, Orta Vadeli Program’da (OVP) 2023 yıl sonu için öngörülen 82,3 milyar dolarlık dış ticaret açığı hedefinin tutma olasılığı bulunmuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verileri açıklandı.

Buna göre; ekim ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,4 artarak 22 milyar 871,1 milyon, ithalat ise yüzde 0,6 artışla 29 milyar 389,9 milyon dolar oldu; böylece geçen yılın aynı ayındakinden yüzde 17,5 daha az olmak üzere 6 milyar 518,8 milyon dolar dış ticaret açığı verildi.

İlk on ayda 209 milyar 903,9 milyon dolar olan toplam ihracat geçen yılın aynı dönemindekinin sadece yüzde 0,2 üstüne çıkarken; bu yıl on ayda 303 milyar 820,8 milyon dolar olan ithalat da geçen yılkinden yüzde 1,1 daha fazla gerçekleşti. On aylık dış ticaret açığı, geçen yıla göre yüzde 3,2’lik bir artışla 93 milyar 916,9 milyon dolar oldu. Yıllıklandırılmış verilere göre ekim sonu itibarıyla ihracat 254 milyar 673,7 milyon, ithalat ise 367 milyar 87,6 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ekim sonu itibarıyla son bir yılda 112 milyar 413,9 milyon dolar tutarında dış ticaret açığı verildi.

Bunun, bu yıl aylar itibarıyla en düşük yıllık açık olduğu belirlendi. 2022 yılında 109 milyar 540,8 milyar dolar dış ticaret açığı verilirken, bu yıl ocakta yıllık açık 113 milyar 527,2 milyon dolara yükselmiş, izleyen dönemde de büyümeye devam ederek mayıs ayında 122 milyar 167,7 milyon dolarla en yüksek düzeye çıkmıştı.

İzleyen dönemde ise kur artışlarının da etkisiyle ithalatta kısmi yavaşlamaya bağlı olarak küçülen yıllık açık eylül sonunda 113 milyar 796,7 milyon dolara gerilemişti. Ekim sonunda indiği düzeye göre yıllık dış ticaret açığı son beş ayda 10 milyar dolara yakın tutarda küçüldü.

Sanayi ihracatı yerinde saydı

 Toplam ihracatın en büyük bölümünü oluşturan imalat sanayii dış satımı yılın ilk on ayında 198 milyar 255,5 milyon dolarla geçen yılın eş dönemindeki ile aynı düzeyde kaldı. Tarım, ormancılık ve balıkçılık ihracatı yüzde 22,9 artışla 7 milyar 464,8 milyon dolar olurken, madencilik ve taş ocakçılığı ihracatı yüzde 19,1 azalarak 3 milyar 129,7 milyon dolara, diğer ihracat da yüzde 9,6 azalarak 1 milyar 53,9 milyon dolara geriledi.

On aylık dönemlere göre toplam ihracatta sanayinin payı yüzde 94,7’den yüzde 94,5’e, madenciliğin payı yüzde 1,8’den yüzde 1,5’e gerilerken, tarımın payı yüzde 2,9’dan yüzde 3,6’ya yükseldi. İthalatta da en büyük paya sahip olan imalat sanayii ürünlerinin dış alımı yüzde 15,3 artarak 245 milyar 843,5 milyon dolara, toplamdaki payı yüzde 70,9’dan yüzde 80,9’a yükseldi.

Madencilik ve taş ocakçılığı ithalatı yüzde 41 düşüşle 37 milyar 748,9 milyon dolara, toplamdaki payı da yüzde 21,3’ten yüzde 12,4’e geriledi. Tarım, ormancılık ve balıkçılık ithalatı yüzde 2,2 düşerek 12 milyar 26,1 milyon dolar oldu ve toplamda yüzde 4 pay aldı.

Tüketim ithalatı tam gaz

Geniş ekonomik kategorilerin sınıflamasına (BEC) göre ithalat sepetini oluşturan büyüklüklere bakıldığında; ekonomide üretim eğilimini gösteren ara malı (hammadde) ithalatındaki düşüşe karşılık tüketim malı ithalatında hızlı artış, bu yıla damgasını vurdu.

İthalatın en büyük bölümünü oluşturan ara malı dış alımı azalmaya devam ederek ekim ayında yüzde 13,5 düşüşle 20 milyar 36,5 milyon dolar oldu, ilk on aylık tutarı da 221 milyar 842,7 milyon dolarla geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,1 altında kaldı. Üretimde fren eğilimini gösteren bu gelişmeye karşılık tüketim malları, ithalatı en hızlı artan grup olmaya devam etti. Ekimde yüzde 78’lik rekor artışla 4 milyar 727,4 milyon dolar olan tüketim malı ithalatı ilk on ay itibarıyla ise yüzde 62,6 artışla 38 milyar 899,8 milyon dolara ulaştı.

Toplam ithalatta ara mallarının geçen yıl ilk on ayda yüzde 81,2 olan payı bu yıl aynı dönemde yüzde 73’e düşerken, tüketim mallarının payı yüzde 8’den yüzde 12,8’e yükseldi. Öte yandan yeni yatırımlara işaret eden yatırım/ sermaye malı ithalatında da ilk on ayda yüzde 32,6 artışla 42 milyar 855,2 milyon dolar oldu. On aylık dönemlere göre sermaye malı ithalatının toplamdaki payı da yüzde 10,8’den yüzde 14,1’e çıktı.

On aylık ihracatta ise 106 milyar 743,5 milyon dolarla en büyük bölümü oluşturan ara malı dış satımı yüzde 4,2 gerilerken, 74 milyar 267,2 milyon dolar olan tüketim malı ihracatındaki artış yüzde 1,2’de kaldı, yatırım malı ihracatı ise yüzde 16,9 artışla 27 milyar 6,9 milyon dolar oldu.

İthal otoya 10 ayda 14,7 milyar dolar

On aylık tüketim malı ithalatının 14 milyar 683 milyon dolarla üçte birden fazlasını, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 150,1’le rekor düzeyde artan otomobil ithalatı oluşturdu. Türkiye, ilk on ayda otomobil ithalatına geçen yılın aynı dönemine göre 8,8 milyar dolar daha fazla döviz ödendi. On aylık tüketim malı ithalatının 5 milyar 562,9 milyon dolarını dayanıklı tüketim, 6 milyar 164,3 milyon dolarını yarı dayanıklı, 5 milyar 420,6 milyon dolarını da dayanıksız tüketim malı dış alımı oluşturdu. Esası yiyecek ve içecek olan işlenmiş ve işlenmemiş tüketim malları ile diğer tüketim mallarında da 7 milyar doların üzerinde ithalat gerçekleştirildi.

Yüksek teknolojinin payı düşük

Ekim ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 93,5 olurken, bunun içinde yüksek teknoloji ürünlerinin payı ise yüzde 4,1 düzeyinde gerçekleşti. Ocak-Ekim döneminde toplam ihracatın yüzde 94,5’ini oluşturan imalat sanayi ihracatı içinde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat payı yüzde 3,7’de kaldı. İthalatta ise imalat sanayi ürünlerinin toplamdaki payı ekim ayında yüzde 82,6, yüksek teknoloji ürünlerinin bunun içindeki payı yüzde 11,1 oldu. İlk on aylık dönemde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 80,9, bunun içinde yüksek teknolojinin payı yüzde 10,3 olarak gerçekleşti.