Uzunca bir süreden bu yana gündemden düşmeyen asgari ücrete ek zam konusu nihayet çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı tarafından ele alındı, Sn. Cumhurbaşkanı, pazartesi günü yapılan kabine toplantısında asgari ücrete ara zam yapılması talimatını vermişti ve asgari ücret ilk toplantısı 29/6/2022 Çarşamba günü yapıldı. Yapılan ilk toplantıda öncelikle hepimizin merak ettiği iki konuda anlaşma sağlandı.

*Belirlenecek olan asgari ücret temmuz ayından itibaren geçerli olacak.

*Vergi muafiyeti yeni asgari ücret için de geçerli olacak.

İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan asgari ücret komisyonu 30 haziranda yapacağı toplantıda asgari ücret rakamını belirleyecek ce Sn. Cumhurbaşkanı tarafından kamuoyuna açıklanacak.

Ülkemizde maalesef yaklaşık 6,5 milyon kişi asgari ücretle çalışıyor ve geçim sıkıntısı içinde oldukları bir gerçektir. Yapılacak zam sadece asgari ücretlileri değil onun üzerinde maaş alan kesimi de doğal olarak etkileyecektir.

Asgari ücret, bugüne kadar her yıl aralık ayı sonlarında yılda bir defa toplanarak rakam belirlenir ve ilgili yılın sonuna kadar bir değişiklik söz konusu olmazdı. Fakat bu yıl yaşadığımız yüksek enflasyon nedeniyle koşullar değişti.2022 yılı başında yapılan %50 oranındaki asgari ücret zammı ilgili kesim tarafından memnuniyetle karşılanmıştı. Çünkü Aralık 2021 enflasyonu TÜİK tarafından %36,08 olarak açıklanmıştı ve verilen %50 nin üzerindeki zam sadece geriye dönük değil, ileriki süreçte de işçileri enflasyona karşı koruyabileceği hesabı yapılmıştı. Ancak tahminler tutulmadı ve yılbaşında elektrik, doğalgaz, akaryakıta yapılan astronomik ve bugün de devam eden zam fırtınası asgari ücretin enflasyon karşısında erimesine neden oldu. Ve enflasyondan en çok etkilenen kesim olarak asgari ücretliler tarafından ek zam talebi gündemden düşmedi. Sonuçta bugüne kadar ilk defa yıl ortasında asgari ücrete ek zam yapılmasına karar verildi.

Öte yandan Türkiye’nin en büyük işçi sendikalarından biri olan Türk-iş tarafından haziran ayına ait açlık ve yoksulluk sınırı açıklandı. Açıklanan rapora göre hem açlık hem de yoksulluk sınırı yukarı yönlü yükselişini sürdürdü. Başka bir deyişle alım gücünün düşmesi devam ediyor.

Türk-iş in açıkladığı haziran ayı açlık sınırı 6391 TL, asgari ücreti gene solladı. Yıllık bazda yaşanan yükseliş ise %117,3 oldu. Aynı rapora göre bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyeti 8313 TL ye yükseldi.

Dört kişilik bir ailenin gıda, giyim, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için zorunlu yapılması gereken yoksulluk sınırı ise 20,818 TL oldu.

Yukarıdaki bilgiler, asgari ücretin tespit edilmesinde baz alınacağı muhakkaktır. Önemli olan alım gücünün yükseltebilecek bir oranda zam yapılmasıdır. Yüksek maaş vermek enflasyonist ortamda çözüm olmayabilir ve verilecek olan zam oranı sadece geçmişe dönük enflasyon oranı kadar değil, önümüzdeki altı ayı da dikkate alarak yaşanacak enflasyonun da hesaba alınmasıyla oluşmalıdır. TÜİK in mayıs ayı enflasyon verilerine bakılacak olursa ÜFE %132, TÜFE %73 olarak açıklanmıştı. Yani ÜFE ile TÜFE arasındaki makas açık olduğu için önümüzdeki süreçte de enflasyonla yaşayacağımız açıktır. Dolayısıyla zam oranı hesaplanırken geçen altı ayın enflasyonuna ek olarak önümüzdeki altı ayın enflasyonu da dikkate alınmalıdır. Aynı işlem emekli maaşları için de geçerlidir ve en düşük emekli maaşı asgari ücrete eşitlenmelidir.

Aşağıda dört kişilik bir ailenin beslenme kalıbı görülebilir.

Yukarıdaki bilgilere ek olarak TÜİK tarafından verilen asgari ücret hakkında bazı bilgileri paylaşmak isterim.

*2011 yılında Türkiye’den düşük 12 ülke varken bu sayı 2021 de 3’e düştü.

*Asgari ücretle çalışanların oranının %57 olduğu Türkiye, bu oranın en yüksek olduğu Avrupa ülkesidir.

*1974 yılında yıllık asgari ücret, kişi başına GSMH nin %80,6 sı düzeyindeydi.2021 yılında ise bu oran %54,5 a geriledi.

*2003 yılında bir yıllık net asgari ücretin yıllık tutarı ile 25,4 tam altın alınabilirken 2021 de bu miktar 10,4’e düştü.

*Resmi olarak çalışanların %33,8 i asgari ücret ve altına çalışırken, kayıt dışı çalışanlarda bu oran %81,8 e yükseliyor.

Asgari ücretin en azından açlık sınırının üstünde bir rakam olması gerekir. Bir diğer konu da emekli bayram ikramiyeleridir. İkramiyelere yüksek enflasyon olmasına rağmen hiç zam yapılmaması düşünülemez. Gönlümüzden geçen ikramiyelerin en az asgari ücret kadar olmasıdır.

Saygılarımla

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist