Bir yılı aşkın bir süre önce uygulamaya konulan üretim ve ihracat odaklı büyüme modeli gereği yapılan politika faizlerinin düşürülmesiyle başlayan döviz kurlarındaki artışı önlemek için T.C. Merkez bankası tarafından alınan tedbirlere bir yenisi daha eklendi. Buna göre merkez bankası, bankaların menkul kıymet tesis oranını %3 den %5 e yükseltti.

Bugüne kadar liralaşma konusunda alınan önlemleri hatırlayacak olursak;

*2021 yılı eylül ayında yürürlüğe giren düşük faiz politikasıyla yükselişe geçen dolar beklenmedik şekilde değer kazandı ve hızlı şekilde yükselerek 18,35 TL. ye kadar yükselmişti. Ancak 21 Aralık 2021 akşamı alınan bir kararla yürürlüğe giren kur korumalı mevduat hesapları dolar kurunun 11,50 TL yani %40 oranında aşağı inmesine sebep oldu. Bugün ise kur korumalı mevduatın eylül ayına kadar tasarruf sahiplerine ödenen meblağ 85 milyar TL’yi buldu. Bazı ekonomi çevreleri ve muhalefet tarafından yoğun eleştirilere konu olan kur korumalı mevduat sistemi alınan bir kararla 2023 yılı sonuna kadar ertelendi.

Eleştirilere katılmak için madalyonun tersini de düşünmek gerekir. Yani 2021 aralık ayında kur korumalı mevduat sistemi yürürlüğe konmasaydı ne olurdu sorusunun cevabını vermek gerekir. Çok yüksek bir ivme ile hızlı yükselişini sürdüren dolar acaba nerelere kadar yükselecekti? Belki de 25-30 TL. lere kadar çıkacaktı. Öyle olsaydı hepimiz enflasyonu bugünkünden çok daha fazla olarak yaşayabilirdik veya başka bir ifade ile domatesi 40 TL ye yiyebilirdik. Dış ticaret açığımız da kendiliğinden yükselebilirdi.

*Kur korumalı mevduat sistemine daha sonra yurt dışındaki vatandaşlar da dahil edildi. Ederi 450 bin dolar minimum olmak üzere ülkemizden konut satın alanlara vatandaşlık verildi.

*Sisteme işletmeler de dahil edildi ve elde edilen karın vergiden muaf tutulması kararlaştırıldı. Devletin bu konuda vergi kaybının 25 milyar TL olduğu yönünde bilgiler mevcut.

*Yurt içinde bulunan yastık altındaki altınlar için de aynı sistem uygulamaya konuldu.

*İhracatçıların döviz gelirlerinin önce %25 olan TL ye çevirme zorunluluğu daha sonra %40 a yükseltildi.

*Dolarizasyonu önlemek adına alınan kredilerin doğru şekilde kullanılması için fatura ibraz zorunluluğu getirildi. Daha sonra TL kredilerine sınırlama getirildi.

*Düşük politika faizine rağmen üretim kanalına bir türlü ulaşamayan ucuz kredi maliyetlerinin önünü açmak için bankaların zorunlu karşılık oranlarında yeniden düzenlemeye gidildi. Buna göre bankalar verdikleri kredi faizinin oranına göre zorunlu karşılık ayırma koşulu getirildi.

Yukarıda saymaya çalıştığım liralaşma önlemlerinin temel amacı döviz kurlarının yükselmesinin önüne geçmektir. Çünkü ülkemizde enflasyon ve döviz kurları paralel yürümektedir. Yani ithal veya yerli fark etmeksizin tüm ürünlerin fiyatlandırılması dolar baz alınarak yapılmaktadır. Bir başka deyişle kur değerlerinin yükselmesi, enflasyonu körüklemektedir. Hükümet döviz kurlarındaki yükselişin önüne geçmek için liralaşma konusunda adımlar atmaktadır. Bunun için merkez bankası yeni bir adım daha attı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Menkul Kıymet Tesisi Hakkında Tebliğ’de yapılan değişiklikler, Resmî Gazete ‘de yayımlandı.

Yapılan değişikliklere ilişkin TCMB’den yapılan açıklamada, Banka’nın geçen yılın aralık ayında liralaşma stratejisi kapsamında yabancı para mevduattan Türk lirası mevduata dönüşümü desteklemeye başladığı ve Türk lirası mevduat tercihinin güçlenmesi yönünde önemli bir adım attığı anımsatıldı.

Devreye alınan bu uygulama neticesinde banka bilançolarındaki Türk lirası payı artarken, bankaların fonlama vadesinin uzadığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Uygulama banka bilançolarını güçlendirerek finansal istikrarı desteklemiştir. Bu zaman zarfında bankalar TCMB tarafından 2021 sonunda belirlenen dönüşüm hedeflerini gerçekleştirmiş ve liralaşma stratejisi kapsamında başlatılan Türk Lirası Cinsinden Menkul Kıymet Tesisi uygulamasına uyum göstermiştir. Söz konusu Menkul Kıymet Tesisi uygulamasında yapılan değişiklik ile menkul kıymet tesis oranı yüzde 5 olarak güncellenmiştir. Dönüşüm oranı yerine 2023 başından itibaren Türk lirası mevduatın toplam mevduat içindeki payını esas alan hedeflere göre menkul kıymet tesisi uygulamasına geçilmektedir.”

Açıklamada, yılın geri kalanında ve 2023’te de liralaşma stratejisi kapsamında adımlar atılmaya devam edileceği vurgulandı.

Daha önceki Tebliğ’de menkul kıymet tesis oranı yüzde 3 olarak uygulanıyordu.

Tebliğ’e eklenen geçici madde ile menkul kıymet tesis oranı artışına ilişkin geçiş dönemi uygulaması da detaylandırıldı. Buna göre, menkul kıymet tesis oranında yapılan 2 puanlık artış üzerinden hesaplanan tutarın 28 Ekim hesaplama tarihinde üçte biri, 25 Kasım hesaplama tarihinde üçte ikisi dikkate alınacak.

Öte yandan Tebliğ değişikliği ile bankalarca gerçek ve tüzel kişi için hesaplanacak Türk lirası mevduat/katılım fonunun toplam mevduat/katılım fonu içindeki payına göre ilave olarak menkul kıymet tesis edilecek.

Gerçek ve tüzel kişi için ayrı ayrı hesaplanan oranlardan herhangi biri yüzde 50’nin altında kalan bankalar için 7 puan, yüzde 50 ila 60 arasında olan bankalar için 2 puan menkul kıymet tesis oranına ilave edilecek.

İlave menkul kıymet tesisine ilişkin geçiş dönemi uygulaması kapsamında hesaplanan tutarın 30 Aralık hesaplama tarihinde üçte biri, 27 Ocak 2023 hesaplama tarihinde üçte ikisi dikkate alınacak.

Alınan karada liralaşma stratejilerine yeni önlemlerin alınacağından bahsediliyor. Önümüzdeki süreçte bunları göreceğiz.

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist