2022 yılı bütçemiz yetmediğinden haziran ayı sonunda yani yıl ortasında 2,8 trilyon TL’lik ek bütçe yürürlüğe girmişti. Ancak yapılan ek bütçenin de yetmeyeceği devlet harcamalarının daha çok yapılabileceği gündeme gelmiş bulunuyor.

Devletin gelirleri vatandaşlardan kazançları oranında toplanan vergiler ve kamu iktisadi teşekküllerinden sağlanan karlardan oluşmaktadır. Dolayısıyla devlet harcama yapması, kamu iktisadi teşekküllerinin karlarını arttırmak ve/veya toplanan vergilerin çoğaltılması ile mümkün olmaktadır. Kamu iktisadi teşekküllerinin karlarını arttırmak için ise ancak ve ancak devletin ürettiği ürünlere zam yapmayı gerektirecektir. Dolayısıyla bütçe harcamalarının çoğalması her türlü vergi veya zam olarak vatandaşa ek bir yük getirecektir.

Devlet, harcama kalemlerini oluştururken vatandaşlarına hizmeti esas alır. Yani verdiğimiz vergiler, bizlere sağlık, eğitim, ulaştırma ve diğer hizmetler olarak geri döner. Burada en önemli konu direk vergiler devletin en çok gelir kalemini oluşturmaktadır. Bunun yegâne sebebi kolay toplanabilir ve kanunla yürürlüğe sokulabilir olması ve direk alışveriş sırasında tahsil edilmesidir. Direk vergilerin en önemlisi ve en çok gelir getireni özel tüketim vergileridir. Araba, içki, sigara, akaryakıt gibi temel ürünlerden oldukça yüksek özel tüketim vergisi alınmaktadır.

Ekonomideki konjonktürel dalgalanmalara göre söz konusu direk vergiler için birtakım düzenlemeler yapılabilir. Örneğin çiftçinin aldığı mazottan alınan KDV ve ÖTV en azından belli bir dönem için destek amacıyla alınmayabilir veya oranı minimuma indirgenebilir.

Vergi konusunda yukarıdakilerden başka birçok uygulama şekilleri vardır. İthalatın kısıtlanması, yerli sanayimizin geliştirilmesi amacıyla gerekli görülen ürünlerde gümrük vergisi arttırılabilir veya üretiminde sıkıntı çekilen ürünlere çözüm getirmek, fiyat rekabetini sağlamak, vatandaşa ucuz maliyetle tedarik edebilmek amacıyla gerekli görülen ürünler için gümrük vergisi kaldırılabilir veya minimuma indirgenebilir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

İşte devlet harcamaları ancak ve ancak vergi ve KİT lerin karları ile elde edilebilir. Harcamalar ise her yıl yapılan bütçede yer alır ve bütçe denkliğinin sağlanması esastır. Bütçe denkliği sağlanamadığı durumlarda ise hükümet, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayını alarak ek bütçe yürürlüğe sokabilir ve aldığı yetki ile vatandaşın hizmetlerini aksatmamaya özen gösterir.

Hükümetin 2022 yılı başında hazırladığı bu yılın bütçesi yıl ortasında harcamalara yetmeyeceği anlaşıldığı için temmuz ayı başında 1,7 trilyon TL’den 2,8 trilyon TL ye çıkarılmıştı. Yani 1,1 trilyon TL lik ek bütçe TBMM’nin onayı ile yürürlüğe girmişti. Ancak yapılan ek bütçe de devlet harcamalarına yetmeyeceği gündeme geldi ve 302 milyar TL daha ek bütçe ihtiyacı doğdu. Geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaşılan orta vadeli programda yer alan resmi verilere göre, TBMM’den yetki alınan ve ek bütçe ödemelerinin haricinde en az 302 milyar TL daha harcama kalemlerinin artacağı gözlendi. Yıl sonuna kadar geçecek olan yaklaşık dört aylık sürede enflasyon, döviz kurlarının yükselmesi, hayat pahalılığının artması durumunda ikinci bir ek bütçe teklifi TBMM ye gelebilir.

2022 yılı başında yaşadığımız olumsuz etkenler nedeniyle 1 trilyon 751 milyar TL lik bütçe yetersiz kalınca 1 trilyon 80 milyar TL daha yürürlüğe giren harcama tutarı 2 trilyon 831 milyar TL ye yükselmişti. Ancak orta vadeli programda yer alan verilere göre ek bütçenin de yetmeyeceği anlaşılınca 2022 yılı bütçesi OVP de 3 trilyon 134 milyar TL olarak yerini aldı. Yani yıl ortasında yapılan ek bütçeye bir daha ek yapmak gerekeceği açıktır.

Yukarıda da bahsetmeye çalıştığım gibi devlet harcamaları bizlerden toplanan vergiler ve KİT lerden elde edilen karlardan oluştuğuna göre ek bütçeyi karşılayabilmek için ya vergiler yükselecek ya da zam yağmuru devam edecektir.

2022 bütçesinde yer alan gelir ve gider kalemleri aşağıdaki gibidir.

Yukarıdaki bilgilerde de görüldüğü gibi hükümet tarafından kamuoyu ile paylaşılan orta vadeli ekonomik programda toplam olarak 461,2 milyar TL için hükümet borçlanmak zorunda kalabilir. Veya TBMM’den ek bütçe yetkisi isteyebilir. Sonuçta her türlü çözüm milletimiz tarafından karşılanacaktır

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist