Aylardır hatta yıllardır gündemde olan emeklilikte yaşa takılanlar sorunu nihayet çözüldü. Yaş sınırı ortadan kalktı ve yaklaşık 2250000 kişinin yüzü gülecek. Yüzü gülecek dedim ama ekonomik olarak refah seviyesi önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak. Çünkü maaş bağlanması işlemleri ve alınacak maaş tutarları netlik kazanmadı.

Hükümet yetkilileri aylardan bu yana bu sorunu çözmek için çalıştı ve sonuca ulaştı. Ancak, mevcut emeklilere verilen maaşların yetersiz olduğu ortadadır. Günümüzde ülkemizdeki emekli sayısı 13 milyonu aşarken bir de EYT liler eklenince toplam emekli sayımız 15 milyona ulaşacak demektir.

EYT sorunu Euronews sitesi tarafından detaylı olarak aşağıdaki şekilde incelenmiş ve ben de aynen paylaşıyorum.

EYT sorunu 1999 yılında yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Kanununda yapılan değişiklikle ortaya çıktı. İktidarda Bülent Ecevit başbakanlığında ANASOL-M olarak adlandırılan Demokratik Sol Parti, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Anavatan Partisi koalisyonu bulunuyordu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu hükümette başbakan yardımcısıydı. Yasanın ana amacı erken yaşta emekli olma imkanının etkilediği sosyal güvenlik sistemini ıslah etmekti.

1999’daki değişiklikten önce 18 yaşında sigortalı işe başlayan bir kadın 38; erkek ise 43 yaşında emekli olabiliyordu. Sadece 5 bin gün prim ödemesi gerekiyordu. 5 bin gün prim ise yaklaşık 13,5 yıl aralıksız çalışma demekti.

Başka bir örnek hesaplama ise şöyle: 1 Temmuz 1994’te ilk kez sigortalı olarak çalışmaya başlayan 1 Ocak 1972 doğumlu erkek işçi, çalışmaya başladığı dönemde yürürlükteki kanuna göre 25 yıl sigortalılık süresini ve 5000 prim gününü tamamladığında emekli olabiliyordu. Bu işçi 25 yıllık sigortalılık süresini tamamladığı 1 Temmuz 2019’da 5000 prim günü varsa yaş koşulu aranmadığı için 47 yaşında emekli olabilecekti.

1999’daki değişikliğin ardından aynı işçi, çalışmaya ilk defa 1 Temmuz 1994’te başladığı için 25 yıl sigortalılık süresi, 55 yaş ve 5750 gün prim ödeme koşulunu yerine getirdiğinde emekli olabilme hakkı kazanabilir duruma geldi. Yani kanun değişikliği ile bu işçinin emekliliği 8 yıl ötelendi; 750 gün de fazladan prim ödemesi istendi.

1 Ekim 2008’de yürürlüğe giren yeni kanun ile emeklilik yaşı kademeli olarak yükseltilirken, prim ödeme gün sayısı işçilerde (SSK) 7200, esnaf ve çiftçilerde (BAĞ-KUR) ise 9000’e çıkartıldı. Kanun yürürlüğe girdiğinde kadınlarda 58, erkeklerde 60 olan emeklilik yaşı kademeli olarak yükselmekte ve 2048 yılında kadın ve erkek sigortalı ayrımı yapılmadan 65 yaşa yükselecek.

Nisan 2022 itibarıyla Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) kayıtlı 4/a (SSK) kapsamında 16 milyon 688 bin, 4/b (BAĞ-KUR) kapsamında 3 milyon 57 bin sigortalı bulunuyor.

Kaynak: Eurostat

65 yaş üstü nüfus oranı ve ortalama yaşam süresi Türkiye’de giderek yükseliyor. Bundan dolayı hükümet kademeli olarak emeklilik yaşını Avrupa Birliği ile Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) gibi örgütlerin ortalamasına çekme politikası izliyor.

Kaynak: SGK • (4/a ve 4/b kapsamındaki zorunlular toplamı)

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre Mayıs 2022 itibariyle SGK’ye kayıtlı kayıtlı 4/a (SSK) kapsamında 16 milyon 688 bin, 4/b (BAĞ-KUR) kapsamında 3 milyon 57 bin sigortalı bulunuyor. Toplam sayı ise 19 milyon 744 bin 228. Aynı kapsamdaki emekli dosya sayısı ise 10 milyon 780 bin 321.

Bakan Bilgin “En az üç çalışanın bir emekliyi finanse edecek bir sistemin olması lazım.” diyor. Türkiye’de bu oran halen ikinin altında. 4/a ve 4/b kayıtları dikkate alındığında bu oran 1,83. Bu şu demek: 20 çalışan varken 11 kişi de emekli maaşı alıyor. EYT düzenlemesinin bu aktüeryal dengeyi daha da bozması bekleniyor. Çünkü emekli sayısı dada da artacak.

SGK verilerine göre 2012 yılında 4/a ve 4/b kapsamındaki emekli sayısı 7 milyon 891 bin idi. Bu sayı Mayıs 2022 itibariyle 10 milyon 780 bine yükseldi. Bu veriler son 10 yılda emekli sayısının yüzde 37 arttığını gösteriyor. Üstelik henüz 2022 sona ermedi. OECD ülkelerinde 2008-2018 arasında emekli sayısı ortalama yüzde 20 yükselmişti.

EYT düzenlemesinin Türkiye’nin sosyal güvenlik sistemini zora sokması bekleniyor. Bakan Vedat Bilgin 5 Ekim’de TRT Haber’e yaptığı açıklamalarda bu konuda değerlendirmeler de yaptı. Emeklilik sisteminin finanse edilmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Bilgin “Bunun ölçüsü dünyada şu. En az üç çalışanın bir emekliyi finanse edecek bir sistemin olması lazım. Bizim emeklilik sistemimizde aktüerya dengesi denilen bu denge bozulmuş, şu anda da çok iyi durumda değil.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan EYT düzenlemesine yönelik taleplere yakın zamana kadar şiddetle karşı çıkıyordu. Erdoğan 16 Kasım 2019’da bu konuda çok keskin konuşarak “Seçim kaybetsek de yokum” demişti. Erdoğan bu tarihteki açıklamasında “Geçmişte SSK’yi iflas ettirenlerin bugün erken emeklilik başta olmak üzere, teklif ettikleri her uygulamayla aynı amacı güttükleri bir gerçektir. Tutturmuş ‘erken emeklilik.’ İskandinav ülkelerinin hepsi bu sistemle battı ve bizim ülkenin başına da bu erken emekliliği dolayanlar maalesef bunun bedelini ödeyecekler ve ödediler.” İfadesini kullanmıştı.

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist